Silahlı terör örgütüne üye olma - 6136 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2852 Esas 2017/5807 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2852
Karar No: 2017/5807
Karar Tarihi: 27.12.2017

Silahlı terör örgütüne üye olma - 6136 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2852 Esas 2017/5807 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2017/2852 E.  ,  2017/5807 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 1-TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun
    5. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına
    ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine,
    2-6136 sayılı Kanunun 13/2, 3713 sayılı Kanunun 5.
    ve TCK’nın 62, 52/2, 52/4, 53. maddeleri uyarınca
    hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf
    başvurusunun esastan reddine

    Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    İstanbul bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden suç tarihi, “23.12.2015 ve öncesi” olarak gösterilmiş ise de, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu ve temadinin yakalanma ile kesildiği de nazara alındığında, bu suç yönünden suç tarihinin “03.01.2016” olarak mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 27.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara