Esas No: 2021/16318
Karar No: 2022/12529
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16318 Esas 2022/12529 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/16318 E. , 2022/12529 K.Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak mala zarar verme suçuna ilişkin 2.000 TL'lik adli para cezası temyiz edilemeyecek kadar düşük olduğu için, bu konuda temyiz istemi reddedilmiştir. Nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin ise sanığa zorunlu müdafii atanmadan ve savunma hakkı kısıtlanarak verilen mahkumiyet kararı, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Kararın gerekçeleri, 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ve 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 6545 sayılı Yasa, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddeleri, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri gibi kanun maddeleri ile açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince, sanığın temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, sanık müdafiinin hazır bulunmadığı duruşmada savunmasının alınarak aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 28.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.