Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2242 Esas 2017/5778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2242
Karar No: 2017/5778
Karar Tarihi: 25.12.2017

Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2242 Esas 2017/5778 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütünün propagandasını yaptığı suçundan mahkum edilmesine yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetti. Bunun üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edildi. Dosya incelendi ve sanığın duruşmalı inceleme istemi reddedildi. Temyiz talebinin reddedilmesi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Ancak, mahkumiyetin belirlenmesinde cezanın ağırlığıyla orantılı olacak şekilde alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken, teşhidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayin edildiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak, 3713 sayılı Kanunun 7/2, 7/2-2. cümlesi, TCK'nın 43/1, 53 ve 63. maddeleri belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi         2017/2242 E.  ,  2017/5778 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
    Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2, 7/2-2. cümlesi, TCK"nın
    43/1, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara