Esas No: 2017/1857
Karar No: 2017/5755
Karar Tarihi: 29.11.2017
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1857 Esas 2017/5755 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Suç işlemek amacı ile örgüt kurma, suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma, Fuhuş
Hüküm : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında;
a) Suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak suçundan; Beraat
b)Fuhuş suçundan; TCK’nın 227/2, 62, 52/2, 53 ve 58/6-7. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanıklar ... ve ... hakkında; a) Suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak suçundan; Beraat
b)Fuhuş suçundan; TCK’nın 227/2, 62, 52/2, 53 ve 58/6-7. maddeleri uyarınca mahkumiyet (2’şer kez)
3- Sanık ... hakkında; a) Suç işlemek amacı ile örgüt kurma suçundan; Beraat b)Fuhuş suçundan; TCK’nın 227/2, 62, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)
4- Tüm sanıklar yönünden; TCK’nın 63. maddesi uyarınca mahsup
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
21.03.2011 tarihinde Çay İlçe Jandarma Komutanlığında şüpheli olarak ifadesi alınırken ...’na ait kimlik bilgilerini kullanan sanık ... hakkında, TCK’nın 268. maddesi uyarınca zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması ve tüm sanıklar hakkında mağdur ... Tündü’ye yönelik eylemlerinden dolayı açılan kamu davasında her zaman bir karar alınması olanaklı görülmüştür.
I- Sanık ...’nun temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, usulüne uygun olarak 17.12.2012 tarihinde tebliğ edilen hükmü, CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 28.12.2012 tarihinde temyiz ettiği görülmekle, temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık ... hakkında suç işlemek amacı ile örgüt kurma ve yönetme, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve tüm sanıklar hakkında fuhuş suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün” varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
Örgüt soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki hakimdir. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt, mensupları üzerinde hakimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında;
1-Suç tarihinde Bolvadin ilçesinde yaşayan sanık ...’ün fuhuşa aracılık yapıp yer temin ettiği, bu durumu bilen sanıklar ... ve ...’nun mağdureler ... ve ...’nu fuhuş yapmaları için sanık ...’in yanına bıraktıkları, ... tarafından bulunan müşteriler ile mağdurelerin diğer sanıklar ... ve ... aracılığı ile buluşturulduğu, bu suç neticesinde elde edilen paranın ... ile mağdureler arasında yarı yarıya paylaşıldığı, sanık ...’in anlaşma gereği mağdurların payına düşen parayı zaman zaman ... ve ...’nun banka hesaplarına aktardığının anlaşılması karşısında; sanık ...’ün suç işlemek amacı ile örgüt kurma diğer sanıkların ise suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçundan mahkumiyetleri yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
2-Fuhuş suçunun, suç işlemek amacı ile kurulmuş bir örgütün faaliyeti kapsamında işlendiği ve TCK’nın 227/6. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında mağdurelerin birden fazla fuhuş yapmasına aracılık etme eylemlerinin, her bir mağdur yönünden kurulan hükümde ayrı ayrı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
4-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ... ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 29.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.