Esas No: 2021/16289
Karar No: 2022/12780
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16289 Esas 2022/12780 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/16289 E. , 2022/12780 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, nitelikli hırsızlığa teşebbüs, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.600 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin mahallinde itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemece gereği takdir edilmiş olduğundan dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde ise;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Suç tarihinde 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapması için zorunlu müdafi görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek, 5271 sayılı CMK’nın 150/2, 188/1, 289/1-e, 216/2. maddelerine aykırı davranılması ve böylece savunma hakkının kısıtlanması,
2-Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Yasanın 35. maddesi gereğince sosyal inceleme raporu alınmaması ve rapor alınmama gerekçesi de gösterilmeden hüküm kurulması,
3-Kabule göre de, suça sürüklenen çocuğun ifadelerinde hırsızlık suçunu akşam saatlerinde işlediğini savunduğu, tanık ...’in ise kolluk ifadesinde, “5.3.2016 tarihinde saat 23.50 sıralarında iki kişinin eve girdiğini gördüğünü” duruşmada alınan ifadesinde de ''.. Olay tarihinde ben eve gelirken Burak'ın pencereye dayalı olduğunu gördüm ..peşinden koştum yakalayamadım .. abimin çok kuşu vardı hepsi o gün çalınmıştı benim gördüğüm ikinci olay saat 20:00 civarıydı” şeklinde beyanda bulunduğu dikkate alındığında, suç saatinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde kesin olarak belirlendikten sonra, 5237 sayılı TCK’nın 143. ve 116/4. maddesinin uygulanması koşullarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 29.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.