Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Kamu malına zarar verme - Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2593 Esas 2017/5585 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2593
Karar No: 2017/5585
Karar Tarihi: 11.12.2017

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Kamu malına zarar verme - Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2593 Esas 2017/5585 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2017/2593 E. ve 2017/5585 K. sayılı kararda, suç işlediği iddia edilen sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmadıkları ancak örgüt adına suç işledikleri, kamu malına zarar verdikleri ve görev yaptırmamak için direndikleri belirtilmiştir. Bu sebeple, sanıkların 220/6, 314/2, 31/3, 152/1-a, 50/1-a, 50/3, 52/4 ve 265/1-3-4, 43 maddeleri uyarınca mahkumiyetleri kararlaştırılmıştır. Ancak, suça sürüklenen çocuğun bozma ilamına karşı savunmasının alınmaması sebebiyle, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülerek karar BOZULMUŞTUR.
220: İhtar ve uyarılara rağmen örgüt üyesi olanların cezalandırılması, 314: Terör örgütüne üye olmak, 31/3: Ceza hukukunda fiillerin suç sayılabilmesi için kanunda önceden belirtilmiş olan unsurların gerçekleşmesi gerektiği ilkesi, 152: Kamu görevlisine karşı suç işlemek, 50: Kasten öldürme, 52: Yağma, 265: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, 43: Görevi yaptırmamak için direnme.

 

 

16. Ceza Dairesi         2017/2593 E.  ,  2017/5585 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına
suç işleme, Kamu malına zarar verme, Görevi yaptırmamak
için direnme
Hüküm : 1-TCK"nın 220/6. maddesi delaletiyle 314/2, 220/6, 31/3.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TCK’nın 152/1-a, 31/3, 50/1-a, 50/3, 52/4. maddeleri
uyarınca mahkumiyet,
3-TCK"nın 265/1-3-4, 43, 31/3, 50/1-a, 50/3, 52/4.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1412 sayılı CMUK"nın 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan "davaya yeniden bakacak mahkemenin hak ve mecburiyetleri" başlıklı 326. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca "sanık hakkında verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir" hükmü uyarınca, suça sürüklenen çocuktan bozmaya karşı diyeceklerinin sorulması zorunlu olup aynı kurala 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddesinde de yer verildiği dikkate alınarak; İdil Asliye Ceza Mahkemesinin 11.07.2012 tarih ve 2011/207 - 2012/165 sayılı beraat kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 10.11.2014 tarih ve 2013/14740 - 2014/11233 sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuk aleyhine bozulması üzerine; suça sürüklenen çocuğun bozma ilamına karşı savunması alınmadan, 1412 sayılı CMUK"nın 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326. maddesine aykırı olarak, suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin öncelikle bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara