Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - Mala zarar verme - Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1920 Esas 2017/5577 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2017/1920 E.  ,  2017/5577 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, 6136
sayılı Kanuna muhalefet, Mala zarar verme, Silahlı
terör örgütüne üye olma
Hüküm : I-Sanık ... hakkında:
1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak
suçundan; TCK"nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK"nın 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 6136 sayılı
Kanunun 13/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 52/2,
53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
3-Mala zarar verme suçundan; TCK"nın 151/1, 3713
sayılı Kanunun 5, CMK"nın 307/4, TCK"nın 53, 58/9.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
II-Sanıklar ... ve ...
hakkında: Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan;
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53,
58. maddeleri uyarınca mahkumiyet


Sanık ... hakkında duruşmalı, diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden; sanıkların tutuklulukta ve gözaltında geçirdikleri sürelerin TCK"nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsubuna karar verilmemiş ise de bu hususların infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında "6136 sayılı Kanuna muhalefet" suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın infazda yararlanma hakkını ortadan kaldıracak ve Cumhuriyet savcısının infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde para cezasının taksitlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
2-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
3-Sanığın hürriyetini sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirdiği sürelerin hükmolunan hapis cezasından TCK"nın 63. maddesi gereğince mahsup edileceğinin kararda gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan dolayı verilen kararın 6 numaralı hüküm fıkrasının hükümden bütünüyle çıkarılması; TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin 8 numaralı hüküm fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresinin yazılması; ayrıca hükme "Sanığın hürriyetini sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirdiği sürelerin hükmolunan hapis cezasından TCK"nın 63. maddesi gereğince mahsubuna" şeklindeki
hüküm fıkrasının eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında "mala zarar ver" ve "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
A-"Mala zarar verme" suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede;
1-Sanığa yüklenen TCK"nın 151/1. maddesinde yazılı basit mala zarar verme suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, mağdurun duruşmadaki beyanında şikayetten vazgeçtiğini bildirdiği gözetilerek, sanığın hukuki durumun buna göre takdir ve tayini gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
b-Sanığın hürriyetini sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirdiği sürelerin hükmolunan hapis cezasından TCK"nın 63. maddesi gereğince mahsup edileceğinin kararda gösterilmemesi,
B-"Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede;
1-Olay ve yakalama tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, sanık ... ile etkisiz hale getirilen ... güvenlik güçlerinin geliş istikametinde olan köprüye pusu attıkları, yapılan ihbar üzerine fark edilmeleri akabinde çıkan çatışmada ..."in güvenlik güçlerince etkisiz hale getirildiği, sanık ..."ın da yakalandığı olayda; sanığın çatışmada ölen örgüt mensubu ile birlikte Cizre köprüsü ayaklarında güvenlik güçlerine yönelik pusu kurmayı planladıkları, vahim nitelikteki silahlar ve patlayıcılar ile birlikte olay mahalline gittikleri, eylemin önceden haber alınması sonucunda güvenlik güçlerinin yaptıkları operasyon doğrultusunda teslim ol ihtarına rağmen örgüt mensubu ..."in teslim olmayıp silah doğrultup ateş etmeye fırsat bulamaması üzerine çıkan çatışmada etkisiz hale getirildiği; sanık ..."ın silah sesleri duyması üzerine olay yerinden kaçmaya çalıştığına dair anlatımı da nazara alındığında, bu sırada sanığın olay mahallinden kaçmak isterken yakalandığının anlaşılması karşısında; işlenecek fiilin önceden planlanıp, suçun hakimiyet alanı içinde bulunan sanığın eyleme ştirak ettiğine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde isabetsizlik yok ise de; ölen teröristin bu aşamaya kadar gerçekleşen hareketlerinin öldürmeye teşebbüs suçunun icrasına başlandığını gösterdiği cihetle, sanık hakkında araç suç niteliğinde olan kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı bulunulan suç duyurusunun akıbeti araştırılıp, anılan suçtan asgari seviyede bir kez olmak üzere cezalandırılması istemiyle dava açılmasına tevessül ettirilerek dava açılması halinde
her iki dosyanın birleştirilip tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
b-Sanığın hürriyetini sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirdiği sürelerin hükmolunan hapis cezasından TCK"nın 63. maddesi gereğince mahsup edileceğinin kararda gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik olarak sanık ... müdafiinin, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönelik olarak sanık ... müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
13.12.2017 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ... "ın huzurunda, duruşmada sanık ..."ın savunmasını yapmış bulunan Av. ..."in yokluğunda, 20.12.2017 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.