Esas No: 2021/15585
Karar No: 2022/13256
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/15585 Esas 2022/13256 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/15585 E. , 2022/13256 K.Özet:
Mahkeme, sanık hakkında mala zarar verme suçundan tayin edilen 3.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün olmadığına karar vermiştir. Bu nedenle, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri reddedilmiştir. Konut dokunulmazlığının ihlali suçuna ilişkin ise, sanığın suçlamayı kabul etmemesi, kamera kayıtlarının teşhise elverişli olmaması ve sanığın kullandığı cep telefonunun tespiti gibi hususlar dikkate alındıktan sonra, hüküm bozulmuştur. Bu kararda, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasından çıkarılan ''etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile'' ibaresi, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanun maddesinden farklı olan kanun maddeleri arasında seçim yapılacağını belirtir. Ayrıca, sanığa atılı suçlar yönünden 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 3.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmeyip olay tarihinde İzmit İlçesinde olduğunu savunması, kamera kayıtlarına ilişkin görüntülerin teşhise elverişli olmadığına dair kriminal rapor içeriği, taraflar arasında önceye dayalı anlaşmazlık bulunduğuna ilişkin hususlar birlikte değerlendirilerek; sanığın kollukta alınan ifadesinde bildirdiği cep telefonunun suç tarihlerinde fiilen sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının tesbiti ile sanığın kullandığı GSM hattına ilişkin olay tarihlerini kapsayan ve baz istasyonlarını gösteren iletişim kayıtları getirtilerek incelenmesi suretiyle sanığın savunmasına ilişkin araştırma yapılarak, tüm bu deliller birlikte değerlendirildikten sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun sanık tarafından gerçekleştirildiğinin sübutu halinde hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ''etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile'' ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek sanığa yüklenen TCK'nın 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, aynı Kanunun 116/1. maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek yeni düzenleme karşısında sanığa atılı konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla; Türk Ceza Kanunu’nun 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, atılı suçlar yönünden 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 04.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.