Esas No: 2021/18159
Karar No: 2022/13029
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18159 Esas 2022/13029 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/18159 E. , 2022/13029 K.Özet:
Mahkeme, kamu malına zarar verme suçu işleyen sanık hakkındaki mahkumiyet kararını kabul etmiştir. Ancak, mahkeme kararı, suçtan zarar gören Sağlık Bakanlığı'nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği gerekçesiyle bozulmuştur. Sağlık Bakanlığı'nın katılan sıfatıyla davaya kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık ve Sağlık Bakanlığı'nın vekilinin temyiz istemleri kabul edilerek, katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak CMK'nın 260/1, 237/2 ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. Maddesi ile 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi geçmektedir. Ayrıca, sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilememe durumu da kanuna aykırı görülse de infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olabileceği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Kamu malına zarar verme suçu yönünden suçtan zarar gören Sağlık Bakanlığı'nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca 01.02.2021 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek kamu malına zarar verme suçundan zarar gören müşteki Sağlık Bakanlığı'nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan hükmedilen adli para cezasının, ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin düşünülmemesi kanuna aykırı ise de, anılan hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak:
Katılan Sağlık Bakanlığı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinin anlaşılması karşısında; katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan Sağlık Bakanlığı vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. Maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına "Katılan kendisini vekil vasıtası ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 1.500.00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.10.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.