Esas No: 2021/15465
Karar No: 2022/13162
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/15465 Esas 2022/13162 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/15465 E. , 2022/13162 K.Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Adli para cezası hükmü doğrudan hüküm olarak verildiği için temyiz edilemez. Ancak, sanıkların hırsızlık suçu uzlaşma kapsamına alındığı için hüküm bozulmuştur ve sanıkların hukuki durumları yeniden değerlendirilmelidir. Bu durum, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği anlamına gelmektedir. Kanun maddeleri: 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. madde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1 ve 151/1. maddeleri, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi, ve 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, tebliğnameye uygun olarak sanık müdafiinin temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık, sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıkların müştekiye ait etrafı tel örgülerle çevrili limon bahçesine telleri keserek girmeleri şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 141/1 ve 151/1. maddesindeki suçu oluşturması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, yine 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ''etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile'' ibaresinin madde metninden çıkarıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek sanıkların eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 141, 151/1. maddelerinde düzenlenen hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının uzlaşma kapsamında bulunmaları sebebiyle 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.