2911 sayılı Kanuna muhalefet - Terör örgütü propagandası yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2002 Esas 2017/5392 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2002
Karar No: 2017/5392
Karar Tarihi: 31.10.2017

2911 sayılı Kanuna muhalefet - Terör örgütü propagandası yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2002 Esas 2017/5392 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2017/2002 E.  ,  2017/5392 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır ceza Mahkemesi
Suça Sürüklenen Çocuk : ...
Suç : 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 31/3, 62/1, 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 31/3, 62/1, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Terör örgütü propagandası yapmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talepleri açısından;
Mahkeme kararında TCK"nın 51 ve CMK"nın 231. maddelerinin uygulanmama nedeni olarak "Sanığın sabıkalı olması" şeklinde gerekçe gösterilmiş ise de, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında mahkumiyete esas teşkil eden hükümlülüğünün bulunmadığı ancak, önceki eylemi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar ile kamuya yararlı bir işte çalışma ve eğitim kurumuna devam yükümlülükleri bulunduğu, bu karar ve yükümlülüklerin de kasıtlı suçtan mahkumiyet anlamına gelmeyeceği cihetle hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme kurumlarının değerlendirilmesine engel teşkil etmediğinin anlaşılması karşısında; 6545 sayılı Kanun ile değişik CMK"nın 231/8. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” düzenlemesi ve mahkeme kararında “suçtan pişmanlık göstermeyen davranışları, yeni bir suç işlemeyeceği konusunda mahkememizce olumlu kanaatlere varılamaması” şeklindeki gerekçelere de dayanılması nedeniyle anılan husus bozma nedeni yapılmayarak yapılan temyiz incelemesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-2911 sayılı Kanuna muhalefet suçuna yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde yazılı suçun oluşması için ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar edilmesi gerektiği, oysa 27.06.2012 günü güvenlik güçleri ile girdiği çatışma sonucu ölü olarak ele geçirilen terör örgütü mensubunun cenaze törenine katılan suça sürüklenen çocuğun da içerisinde bulunduğu grupta yer alan bazı şahıslar tarafından Abdullah Öcalan ve terör örgütü mensuplarının fotoğrafları ile terör örgütünü simgeleyen bez parçaları açılarak yasa dışı sloganların atıldığı, yapılan ihtarlara rağmen grubun eylemine devam etmesi üzerine kolluk kuvvetlerince müdahale edilerek sona erdirilen olayda suça sürüklenen çocuğun kolluk güçlerince yapılan müdahaleden sonra olay yerinden ayrılmadığına yahut güvenlik güçlerine mukavemette bulunduğuna dair herhangi bir delil bulunmaması karşısında atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 31.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










 

 

 

Hemen Ara