Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6036 Esas 2020/5837 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6036
Karar No: 2020/5837

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6036 Esas 2020/5837 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6036 E.  ,  2020/5837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.02.2019 tarih ve 2017/185 E- 2019/80 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi"nce verilen 11.06.2020 tarih ve 2019/843 E- 2020/485 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Kombassan Grubu tarafından Başta Almanya ve Avusturya olmak üzere birçok ülkede; yatırılan paraların istendiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği garantileri ile bir banka gibi davranılmak suretiyle binlerce Türk vatandaşından mevduat topladıklarını, 2000 yılından itibaren şirket temsilcileri tarafından paraların geri ödenmesinin durdurulduğu, davalı şirket temsilcileri tarafından para yatırılırken, yatırılan para karşılığında yüksek kazanç elde edeceği ve yatırdığı paranın istendiğinde kendisine iade edileceği konusunda güven telkin edildiğini, davalı tarafça yatırılan para karşılığında ortaklık durum belgesi ve hisse senetleri verildiğini, Avusturya"da yaşayan müvekkili ..."dan davalı şirket yetkilisi tarafından 02.04.2000 tarihinde ortaklık durum belgesi adı altında 319.260 DM teslim alındığını, davacının yatırdığı paraları geri istediğinde paranın iade edilmediğini ve sürekli kâr payı verileceği ve paranın iade edileceği vaatleri ile oyaladıklarını beyan ederek, müvekkilinin davalı şirket arasında hukuka uygun surette kurulmuş bir ortaklığının bulunmadığının tespiti ile yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 Euro paranın BK 99. madde hükümleri çerçevesinde müvekkiline verilen hisse senedi teslim-tesellüm tarihi olan 02.04.2000 tarihinden itibaren DM.TL"ye çevrilerek devlet bankalarının TL cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranları üzerinden yürütülecek faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. 25.09.2017 tarihli dilekçesi ile; müvekkiline verilen hisse senedi teslim-tesellüm tarihi olan 02.04.2000 tarihinden itibaren DM alacağının Euro"ya çevrilmek suretiyle devlet bankalarının bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranları üzerinden yürütülecek faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ettiği, 13.09.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 109,189,00 TL (27.456,56 Euro) artırarak 113.143,00 TL (28.452,91 Euro)"ya çıkarmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 27.246 EURO"nun 1.000,00 EURO"sunun dava tarihi olan 15.03.2017 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı Kanun"un 4/A maddesi gereğince T.C. Devlet Bankalarının bir yıl vadeli Euro cinsindeki dövize uyguladıkları en yüksek mevduat faizi ile birlikte, bakiyesinin faizsiz olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
    Konya Bölge Adliye Mahkemesince, 7194 sayılı Yasa"nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurmak suretiyle, dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 14.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara