Esas No: 2021/156
Karar No: 2021/3101
Karar Tarihi: 29.06.2021
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/156 Esas 2021/3101 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, yükleniciden taşınmaz satın alan 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasıdır.
Davacı davasında, dava konusu taşınmaz üzerinde arsa maliki ile davalı-yüklenici ... arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yükleniciye düşecek 8 no.lu bağımsız bölümü 22.10.2011 tarihli harici sözleşme ile 125.000,00 TL bedelle satın aldığını, 100.000,00 TL’yi ödediğini, kalan bedeli ödeyip adına tapu kaydının tescilini istediğinde davalı yüklenicinin dava konusu taşınmazı yüklenicinin borcuna karşılık ..."e devrettiğini öğrendiğini, onun da diğer davalı ..."e 30.07.2013 tarihinde bu daireyi sattığını, satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal tescil kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... savunmasında, dava konusu taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat yaptığını, kendisine düşen dairenin bir tanesini davacıya 125.000,00 TL karşılığında sattığını, davacının bedelin tamamını kendisine ödediğini, ..."ten faizli borç para aldığını karşılığında yaptığı inşaatta kendisine düşen 2 daireyi ve ... İl"indeki arsasını teminat gösterdiğini, dairelerin tapusunu kız kardeşi olan Nurşen Örtlek adına devrettiğini, diğer davalı ..."in ..."i tanıdığını ifade ederek davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ... savunmasında, davacıyı ve diğer davalı ..."i tanımadığını, kendisinin dava konusu taşınmazın iyi niyetli maliki olduğunu, Nurşen Örtlek’ten 30.07.2013 tarihinde belediyece belirlenen emlak beyan değeri üzerinden satın aldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin kararı temyizi üzerine Yargıtay 14.HD"nin 02/05/2019 tarihli ve 2016/11616 E., 2019/3933 K. sayılı ilamı ile Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada Dörtyol yargı çevresinde müstakil Tüketici mahkemesi bulunmadığından Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılmasına karar verilmiş ve önceki gerekçe ile davanın esasdan reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı davacı vekili süresinde temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dava, temliken tescil istemine ilişkin olarak temlik alan tarafından daire satışı yapan yüklenici ve daireyi daha sonradan satın alan kayıt malikine karşı açılmış olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 30.09.1988 tarihli ve 1987/12 E., 1988/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre haricen taşınmaz satın alınmasında belli şartlar bulunması halinde yüklenicinin temlikine dayalı olarak bu davanın açılması ve İBK’nda belirtilen koşulların bulunması halinde temlik alanın tescile hak kazanması mümkündür. Temliken tescile konu taşınmazın, yüklenici veya arsa maliki adına kayıtlı olmaması halinde, temlik alanın muvaaza iddiasını ileri sürerek 3. kişinin taşınmazı yolsuz tescille devraldığını iddia ve ispat etmesi mümkündür.
Somut olayda davacı, dava dilekçesinde temliken tescil istemi yanında kayıt maliki İbrahim’in muvaazalı olarak taşınmazı devraldığını ileri sürmüş ve buna ilişkin delillerini bildirmiş ve mahkemece de deliller toplanmıştır. Dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazı ...’e yüklenicinin vekaleten devrettiği ve aynı gün davalı ...’in devraldığı anlaşılmaktadır. Taşınmaz, davalı ... tarafından 30.07.2013 tarihinde devir yapılmadan önce, tanık beyanlarına göre de davacı tarafından fiilen kullanılmakta olup, yine tanık beyanlarına göre mutfak dolabı ve birtakım daire eksikliklerinin davacı tarafından tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bir kimsenin konut satın alırken içine bakmaması, oturan varsa hangi hakka dayalı olarak oturduğunu araştırmaması hayatın olağan akışına da uymamaktadır. Tanık beyanları ve belirtilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı ...’in iyiniyetli hareket etmediği anlaşılmaktadır. Bu hususlar dikkate alındığında, davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 29.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.