Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/6486 Esas 2020/8156 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6486
Karar No: 2020/8156
Karar Tarihi: 10.12.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/6486 Esas 2020/8156 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/6486 E.  ,  2020/8156 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalarda davalı ile vekil edeninin velisi ..."in Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/112 Esas 2011/94 Karar sayılı 18.02.2011 tarihli ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararında yer alan protokole göre tarafların .... Modern Sitesi 8291/1 Sokak No:4/B Kat:1 Daire 3 adresindeki natamam dairenin davalı ... ile müşterek çocuk olan vekil eden Ege Karaman"ın ortak mülkiyetinde olmasını kararlaştırdıklarını, inşaatı tamamlanan taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, davalının tescili gerçekleştirmemesi üzerine tapu tescil davası açıldığını, dava tarihinden önce taşınmazın oturma ruhsatının alındığını, tapu iptali ve tescil talepli davaları kabul ile sonuçlanmış ise de Yargıtay tarafından görev nedeniyle bozulduğunu, Mahkemenin verdiği görevsizlik kararı üzerine yargılamanın Karşıyaka 3. Aile Mahkemesinin 2013/868 E 2014/49 K. Sayılı dosyasında görüldüğünü ve taşınmazın 1/2"şer hisse ile davalı ve müşterek çocuk üzerine kaydının yapıldığını, davalının taşınmazı bir süre boş bırakıp 2012 Şubat ayında kiraya verdiğini, elde ettiği kira bedellerinin yarısını davacıya vermesi gerekirken yalnızca kendisinin menfaatlendiğini, açılmış olan tapu iptali tescil davası ile intifadan men koşulunun gerçekleştiğini, dava konusu taşınmazda oturma ruhsatının 28.11.2011 tarihinde alınmış olduğunu açıklayarak taşınmazda oturma ruhsatının alındığı 28.11.2011 tarihinden dava tarihi olan 25.09.2014 tarihine kadar olan süreyi kapsamak ve fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 15.000,00 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, daha sonra 18.01.2016 tarihli dilekçesiyle ecrimisil talep miktarını 23.907,37 TL’ye çıkarmıştır.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalarda, davanın Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, kısmi dava açılamayacağını, tapu iptal davasında davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği yönünde kanaat oluşmadığının belirtildiğini, davacı yanın devir ve tescile hazır olunduğunun bildirilmesine rağmen davalı tarafından bu önerilerinin ciddiye alınmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, “...Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2011/112 Esas, 2011/94 Karar sayılı kararıyla davacı ... tarafından davalı ... Karaman hakkında 04.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasının yargılaması sonunda 18.02.2011 tarihinde tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Ege Karaman"ın velayetinin anne ... Karaman"a verilmesine, dosya içeriğindeki protokolün onaylanmasına karar verildiği, protokolde ... ile ... Karaman arasında boşanmanın mali sonuçlarına dair düzenlenmiş olup, boşanma kararın veren mahkeme tarafından onaylanan protokolde, taşınmaz menkullerin dağılımı bölümünde "......:3 adresindeki nataman daire Ege Karaman ile ortak mülkiyet ve Ege Karaman"ın reşit olmasına kadar satış yapılmaması kaydıyla ibaresine yer verilmiştir. Bu şekilde, davaya konu dairenin ½ mülkiyetinin Ege Karaman üzerinde olacağının kararlaştırıldığı ve Ege Karaman"ın velayetinin de anne ... Karaman"a bırakıldığı anlaşılmaktadır. Boşanma kararı 12.04.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Dolayısı ile protokol hükümlerinin uygulanması gereken tarih de bu tarihtir.
    Karşıyaka 3. Aile Mahkemesinin 2013/868 Esas, 2014/49 Karar sayılı dosyası incelendiğinde, davacı çocuk Ege Karaman"a velayeten annesi ... tarafından davalı ... hakkında 06.09.2011 tarihinde açılan tapu iptali ve tescil istemli davanın yargılaması sonunda 29.01.2014 tarihinde, davanın kabulü ile .... ili, ... ilçesi, ...mahallesi 22453 ada, 1 parsel, B2 blok, 1. Kat, 3 no"lu bağımsız bölümün Hilmi Karaman adına olan tapu kaydının ½ payının iptali ile tarafların ortak çocukları Ege Karaman adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 26.05.2014 tarihli ve 2014/9011 Esas, 2014/11503 Karar sayılı ilamı ile onanarak 15.07.2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
    Mahkememize sunulan 03.12.2015 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında; dava konusu taşınmazın ½ hissesine malik olan Ege Karaman"ın toplam ecrimisil alacağının 23.907,37 TL ve dönem sonlarından dava tarihine kadar hesaplanan faizleri toplamının 1.826,76 TL olduğu bildirilmiştir. Islahın rapor doğrultusunda yapıldığı görülmüştür.
    Tapu iptali ve tescil davasının açıldığı 06.09.2011 tarihinde alınan tapu kaydına bakıldığında, 3 nolu bağımsız bölümün malikinin ... olduğu, edinme tarihinin 01.08.2011 ve edinme sebebinin satış ve ipotek olarak belirtildiği görülmektedir. Tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesinin ardından, ilam gereğince ½ payın Ege Karaman adına tescili işlemi 19.08.2014 tarihinde yapılmıştır. Tapu iptali ve tescil için açılan bu dava ile intifadan men koşulu gerçekleşmiştir.
    Yapı kullanma izin belgesi 28.11.2011 tarihlidir. Dairenin bu tarihten itibaren kullanmaya elverişli olduğu anlaşılmaktadır. Davalı yan daireyi daha sonraki bir tarihte teslim aldığını ileri sürmüş ise de dosya kapsamında buna dair somut veri bulunmamaktadır. Bu yüzden ecrimisilin başlangıç tarihi yapı kullanma izin tarihi olarak kabul edilmiştir.
    Davalı, taşınmazın banka kredisi taksitlerini ödediğini, bu ödeme tutarlarının ½ "sinin davacıya ait olması gerektiğini, kira bedellerinden bunun düşülmesi gerektiğini, İş Bankası Nergiz Şubesi"nin 14.07.2015 tarihli yazısı ekindeki, ..."ın konut kredisi ödemeleri yine aynı şubenin 02.11.2015 tarihli yazısı ekleri incelenmiştir.
    Protokole bakıldığında, tarafların maliki oldukları taşınmazları, boşanmanın mali sonuçlarının düzenlenmesi çerçevesinde paylaştıkları, belirtilen taşınmazın ½ "sinin de müşterek çocuk adına kayıtlı olmasını amaçladıkları görülmektedir. Protokolde natamam olduğu belirtilen taşınmazın ödemelerinin, müşterek çocuk tarafından üstleneceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla davalının kira bedellerinden düşülmesini talep ettiği kredi taksiti ödemelerinin mahsubunun mümkün olmadığı açıktır.
    2014/Eylül ayına ilişkin ödeme yapıldığı iddiası davacı tarafından kabul edilmemiş olup, davalı taraf belge sunamadığından yemin delili hatırlatılmış ise de, son celse davalı vekili yemin teklif etmeyeceklerini belirtmiştir.
    İşgal zararı, gelir getirebilecek bir yerin işgali nedeniyle malikin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yüzünden malvarlığındaki artışa engel olmaktır. Bu engel olmanın sağladığı mal varlığına girmeyen çoğalma en az kira bedelidir.
    Bu itibarla; oluşa uygun bilirkişi raporuna göre ve sadece taşınmazın aynından doğan ve mülkiyet hakkının gereği olan vergilerden davacı hissesine düşen kısımın, davalı tarafından tamamının ödenmiş olması nedeniyle, bu alacaktan düşülmesi ile davacı payına düşen ecrimisil alacağı için aşağıdaki şekilde hüküm kurulması sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklindeki gerekçeyi içeren açıklama ile ecrimisil talebine ilişkin davanın kabulü ile;
    28.11.2011-28.11.2012 dönemi için aylık 1.400,00 TL"den; 28.11.2012-28.11.2013 dönemi için aylık 1.500,00 TL"den; 28.11.2013-24.09.2014 dönemi için aylık 1.600,00 TL"den olmak üzere ve davacının 1/2 hissesine tekabül eden toplam 25.320,00 TL"den, davalı tarafından yapılan emlak vergisi ödemelerinden davacı hissesine düşen 1.412,63 TL ödemenin düşürülmesi neticesinde bakiye 23.907,37 ecrimisilin ait olduğu ayın son gününden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Somut olayda, davacı tarafça davalıya karşı açılan ve Karşıyaka 3.Aile Mahkemesi’nin 2013/868 Esas, 2014/49 Karar sayılı 15.07.2014 tarihinde kesinleşen tapu iptali ve tescil davası ile dava konusu taşınmazın ½ hissesinin davacı Ege Karaman adına tesciline karar verilmiş olması nedeniyle davalının anılan mahkemenin kararının kesinleştiği 15.07.2014 tarihi itibariyle fuzuli şagil haline geldiği, dolayısıyla davalının fuzuli şagil haline geldiği 15.07.2014 tarihi ile dava tarihi olan 25.09.2014 tarihi arasındaki süre nazara alınarak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı olduğu üzere dava konusu taşınmaz hakkında oturma ruhsatının alındığı 28.11.2011 tarihi ile dava tarihi arasındaki süre dikkate alınarak ecrimile hükmedilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara