2911 sayılı Kanuna muhalefet - Hakaret - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1843 Esas 2017/5227 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1843
Karar No: 2017/5227
Karar Tarihi: 30.10.2017

2911 sayılı Kanuna muhalefet - Hakaret - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1843 Esas 2017/5227 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2017/1843 E.  ,  2017/5227 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Hakaret
    Hüküm : 1- Tüm sanıkların 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçundan beraatlerine,
    2-Sanıklar ... ve ..."ün hakaret suçundan beraatlerine
    3-Sanık ..."in TCK"nın 125/3-a, 62/1, 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    4-Sanık ..."ün TCK"nın 125/3-a, 62/1, CMK"nın 231. maddeleri uyarınca mahkumiyeti ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından ve
    Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 01.08.2014 tarih ve 2014/665 D. İş sayılı kararı ile itirazın incelendiği de anlaşıldığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, mahalline iadesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçu ile sanıklar ... ve ... hakkında hakaret suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanık ... hakkında hakaret suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu gözetilerek, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrasında belirtilen şartlar oluşmadığından, sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda sanıklar ..., ..., ..., ..., ., ... hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanıklar ... ve ...’e yüklenen hakaret suçunun ise sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan sanık ... müdafiinin, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
    3- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan beraat hükümleri ile sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise;
    a- 2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ""Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenlemek"" fiili; hazırlıklar da dahil olmak üzere toplantı veya yürüyüşün yapılabilmesi için gerekli her türlü işlemi yapmak; ""yasadışı toplantı ya da gösteri yürüyüşünü yönetmek"" fiili; topluluğun dağılmaması, amaçlanan doğrultuda devam etmesi için topluluğa ya da etkin bazı kişilere gerekli talimatları vermek, duruma göre, inisiyatif geliştirmek, gerekli idare işlemlerini yapmak, topluluğu hareketlendirmek ve yönlendirmek; ""kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşünü düzenleyen ve/veya yönetenlerin hareketlerine katılmak"" fiili ise, bu toplantı veya yürüyüşü düzenleyen ve yönetenlerden olmamakla birlikte, bizzat toplantı ve yürüyüşte hazır bulunarak bu kişilerin hareketlerini paylaşmak anlamına gelmektedir. (Anayasa Mahkemesinin 2011/39 Esas, 2012/37 Karar sayılı kararı; RG:13.10.2012, 28440; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 22.06.2016, 2016/1725-4550 sayılı kararları)
    2911 sayılı Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, bu suçun oluşması için failin ""düzenlemek, yönetmek veya düzenleyen veya yönetelenlerin hareketlerine katılmak"" fiillerinden birini işlemesi suçun oluşması için yeterlidir. Nitekim; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.06.1979 gün ve 232-303 sayılı kararında da; 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinin suç tarihindeki karşılığını oluşturan 171 sayılı Kanunun 18/1. maddesindeki yazılı suçun;
    kanunsuz toplantı ve yürüyüşün ""tertip edilmesi"", ""idare edilmesi"" ve ""tertip ve idare edenlerin hareketlerine bilerek iştirak edilmesi, hareketlerinin paylaşılması"" durumunda oluşacağı ifade edilmiştir.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, olay ve DVD izleme tespit teşhis tutanakları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların, 2911 sayılı Kanuna aykırı olarak yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında, yürüyüşe katılan topluluğa slogan attırarak, megafon ile slogan ve yönlendirmede bulunarak yürüyüş ve basın açıklamasını organize eden şahıslar olduklarının 26.12.2013 ve 26.01.2014 tarihli tutanaklar ile tespit edilmesi karşısında; tutanak mümzileri tanık sıfatıyla dinlenerek, ayrıca görüntü iyileştirilmesi yapılması suretiyle sanıkların olay sırasında çekilmiş video görüntülerinin Adli Tıp, TÜBİTAK veya TRT gibi uzman kuruluşlara mensup bilirkişilere gönderilip görüntü ve fotoğraf analizleri yaptırılarak; sanıkların görüntülerde yer alan kişilerden olup olmadıkları, kanuna aykırı olarak yapılan toplantı ve yürüyüşü düzenleyen veya yönetenlerin hareketlerine katılma suçunun sübut bulup bulmadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
    b- Sanık ...’in adli sicil kaydında iki adet hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar varsa da, atılı hakaret suçunun 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi 2. cümlesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan “Suçun, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin başka bir kararın denetim süresinde işlenmiş olmaması” koşulunun bulunmadığı, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231/6-b maddesinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “Sanık hakkında daha önceden HAGB içerir sabıkası olduğundan hakkında şartları oluşmadığı için taktiren Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına yer olmadığı” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafiin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara