Tefecilik yapmak - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1739 Esas 2020/2570 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1739
Karar No: 2020/2570
Karar Tarihi: 09.12.2020

Tefecilik yapmak - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1739 Esas 2020/2570 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2020/1739 E.  ,  2020/2570 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

    Suç : Tefecilik yapmak
    Hüküm : Mahkumiyet, beraat


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ve ... hakkında tefecilik suçuna ilişkin olarak; TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanıklar hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davalarına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekinin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müşteki ..., ..., ... vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    İncelemenin sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan hükmün sanık ... müdafiinin ve katılan kurum vekilinin temyiz talebi ve sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat hükmünün katılan kurum vekilinin temyiz talebi ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanıklara isnat edilen tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1 maddesinde öngörülen cezaların tür ve miktarına göre aynı Kanunun 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık asli ve 12 yıllık dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suçun işlendiği kabul edilen "2006 Şubat" tarih ile temyiz incelemesi günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zamanaşımını kesen başkaca sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından bozmadan sonra verilen hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara