Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/4665 Esas 2017/5101 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve görevi yaptırmamak için direnme suçlamasıyla yargılanmıştır. Ancak dosyadaki incelemede, sanığın zihinsel ve ruhsal yönlerden %50 oranında engelli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, sanığın suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin ortadan kalkmış olabileceği ve cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın kendisini savunamayacak derecede malül olması halinde, müdafii tayin edilerek usulüne uygun şekilde savunması alındıktan sonra olay görüntülerinde eyleme katılan diğer şahısların kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini kapatmalarına ve kıyafetlerini ters giymelerine yardım ettiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle, kararın bozulması ve yeniden değerlendirilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 32, CMK 150/2, 2911 sayılı Kanun, 3713 sayılı Kanun.

16. Ceza Dairesi         2016/4665 E.  ,  2017/5101 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet,
Görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat ve temyiz isteminin reddi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hürriyeti bağlayıcı cezası olup kendisine bu nedenle vasi atanan sanığa yapılan tebliğat, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 19. maddesi uyarınca usulsüz olup temyizin öğrenmeyle süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
1-Temyiz aşamasında dosyaya ibraz edilen 18/03/2014 tarihli ... Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu raporuna göre sanığın zihinsel ve ruhsal yönden % 50 oranında engelli olduğunun anlaşılması karşısında; TCK"nın 32. maddesi gereğince sanığın suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan bir akıl hastalığı ve yüklenen suç yönünden cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılıp Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayinininde zorunluluk bulunması,
2-Bozma nedenine göre, CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca sanığın kendisini savunamayacak derecede malül olması halinde, müdafii tayin edilerek usulüne uygun şekilde savunması alındıktan sonra olay görüntülerinde, eyleme katılan diğer şahısların kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini kapatmalarına ve kıyafetlerini ters giymelerine yardım ettiği anlaşıldığından, eyleminin 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 265 ve 283/1. maddelerinde tanımlanan suçları oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanığın temyize konu mahkumiyeti ve başkaca mahkumiyetleri nedeniyle hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu anlaşıldığından, bu hükümden dolayı İNFAZIN DURDURULMASINA, bu konuda gereğinin ifasi için Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 19.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.