Esas No: 2017/1893
Karar No: 2017/5087
Karar Tarihi: 26.09.2017
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1893 Esas 2017/5087 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
Suç : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma, 5846 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK"nın 220/1, 62, 53, 58/6-7, 55, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı;
TCK"nın 220/2, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ...ve ... hakkında; 5846 sayılı
Kanunun 71/1, 81/13, 62, 53, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 5846 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
TCK"nın 58/9. maddesi bir ceza değil hapis cezasına bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup bu konunun gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gerekse Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek, örgüt üyesi olduğu kabul edilen sanıklar hakkında anılan madde ile sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanmaları yönünden infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiş; sanık ..."nun işyerinde yapılan arama sonucunda el konulan eşyalar hakkında zaman aşımı süresi içerisinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde eleştiri nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında örgüte üye olma suçu ile sanık ... hakkında suç örgütü kurma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ... müdafii ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."un yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... bakımından;
01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilmesi,
2-Sanık ... bakımından;
Örgüt kurucusu sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması esnasında TCK"nın 58/6-7-9. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerekirken, adli sicil kaydındaki başka suçları esas alınarak aynı Kanunun 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılması,
3-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerde yer alan TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümlerden çıkartılması; sanık ... hakkında kurulan hükümdeki tekerrüre ilişkin kısım çıkarılarak yerine "Sanık hakkında verilen cezanın TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra sanığın denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına" ibaresinin yazılması; sanıklar hakkındaki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlar da hükümlerden bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında örgüte üye olma ve 5846 sayılı Kanuna muhalefet; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 5846 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümler ile sanık ... hakkındaki kazanç müsaderesine yönelik temyize gelince;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar ... ve ... bakımından;
a-İddianamede 5846 sayılı Kanunun 81/4. maddesi uyarınca cezalandırılmaları talep edilen sanıkların, suç vasfının değiştiği kabul edilerek, CMK"nın 226/2. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden aynı Kanunun 71/1. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi ve ayrıca eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilen Kartal Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 28.09.2010 tarih ve 2010/629 esas 2010/306 karar sayılı dosyasındaki örgüte üye olma suçu için savunmaları alınmadan yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
b-Kabul ve uygulamaya göre de;
aa-01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanıklar hakkında örgüte üye olma suçundan kurulan hükümlerde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilmesi,
bb-Suç örgütünün üyesi olan sanıklar hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen 5846 sayılı Kanuna muhalefet suçundan dolayı TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık ... bakımından;
Sanık savunması, 25.05.2009 tarihli ön inceleme raporu, iletişim tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre; bilgisayar programcısı olan sanığın, sanık ..."in işyerine ait olmak üzere "smartdijital.net" adlı internet sitesini kurması şeklindeki sübut bulan eyleminde, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen atılı suça yönelik iştirak irade ve kastının bulunmaması karşısında atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... bakımından;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarih 2013/7-591 esas 2014/171 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtildiği gözetilerek UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle;
-Sanık ... hakkında Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 01.02.2016 tarih ve 2015/13092 esas 2016/898 karar sayılı kararı ile aynı sebepten bozulmasına karar verilen ve halen derdest olan İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2016/127 esas sayılı,
-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 04.12.2012 tarih ve 2009/418 esas 2012/586 karar sayılı,
-Sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 01.11.2011 tarih ve 2010/282 esas 2011/732 karar sayılı, dosyalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyaların akibeti araştırılarak, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, haklarında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışmasız bırakılması,
b-Kabul ve uygulamaya göre de;
Suç örgütünün üyesi olan sanıklar hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Sanık ... bakımından;
a-Sanık hakkında benzer eylem nedeniyle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 27.11.2013 tarih ve 2012/5920 esas 2013/22792 karar sayılı kararıyla onanarak kesinleşen İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 15.12.2009 tarih ve 2009/336 esas 2009/850 karar sayılı kararıyla 6000 TL ve 80 TL adli para cezasına mahkumiyetine karar verilen dava dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; anılan dosyanın akibeti araştırılarak, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirildikten sonra zincirleme suçun varlığı halinde kesinleşen önceki karardaki adli para cezasının karşılığı olan 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezasının eldeki dosyada TCK"nın 43/1. maddesi tatbik edilerek bulunacak cezadan mahsup edilmesi suretiyle kalan ceza miktarının infazına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
b-Kabul ve uygulamaya göre de;
Suç örgütünün üyesi olan sanık hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Sanık ... hakkında kazanç müsaderesine hükmolunması bakımından;
Kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan kazanç, suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi ya da dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançlardır. TCK"nın 55/1. maddesi gereğince kazanç müsaderesine hükmedilebilmesi için bu nitelikteki kazancın açık bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bu açıklamalar ışığında,
Kazanç müsaderesine karar verilen banka hesabındaki meblağların, suç tarihi de dikkate alınmak suretiyle, suçtan elde edilip edilmediğinin, suçtan elde edilmiş ise müsadere edilmesi gereken miktarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile infazda tereddüt oluşturacak şekilde müsadere kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanıklar ... müdafii ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.