Esas No: 2017/1762
Karar No: 2017/5069
Karar Tarihi: 05.10.2017
Silahlı terör örgütüne üye olma - Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma - Mala zarar verme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1762 Esas 2017/5069 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma, Mala zarar verme
Hüküm : 1-Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; TCK"nın 314/2, 31/3, 62/1, 63/1, 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme,
2-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan; TCK"nın 174/1-2, 31/3, 62/1, 63/1, 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme,
3-Mala zarar verme suçundan; Düşme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Mala zarar verme suçunda Cumhuriyet savcısının şahsi hakka yönelik temyiz isteminde bulunamayacağı dikkate alınarak; 02.03.2013 tarihli duruşmada davaya katılma talebi reddolunup 27.11.2013 tarihli duruşmada davayı takip etmeyeceğini beyan eden ING Bank vekilinin katılma isteminin reddine dair karara karşı, temyize hakkı olmayan Cumhuriyet savcısının vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığa atılı mala zarar verme suçu yönünden, suç tarihi ile karar tarihi arasında zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle davanın düşmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanık hakkında tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
a)Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçu yönünden,
18.01.2004 tarihinde yapılan izinsiz gösteride, şikayetçiler Oyak Bank ve Halk Bankası şubeleri ile şikayetçi ... zilyetliğindeki ticari taksinin molotof atılması sonucu zarar gördüğü, sanık hakkında bu eylem nedeniyle tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma suçundan dava açılmasına, ayrıca mahkemece kararın kabul kısmında bahsedilmesine rağmen bu konuda bir hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında; 18.01.2004 tarihli eylemde kullanılan molotoflar ile 31.01.2004 tarihli eylemde kullanılan molotofların aynı cins patlayıcılar olup farklı tarihlerde imal edilip edilip edilmediği araştırılarak, patlayıcı maddelerin kullanılma tarihleri ve sanığın yakalanma tarihi de nazara alınarak, olayda TCK’nın 43. maddesinin uygulama yeri de tartışılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden,
Dosya kapsamına göre; sanığın terör örgütüyle organik bağ içine girip hiyerarşik yapı içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren örgüt faaliyetinin saptanması bakımından, iddianameye konu edilen 18.01.2004 ve 31.01.2004 tarihli eylemler dışında, 2002 ve 2003 yıllarındaki diğer örgütsel faaliyetleri araştırılıp değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.