Esas No: 2017/1153
Karar No: 2017/5052
Karar Tarihi: 11.10.2017
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1153 Esas 2017/5052 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, Görevi yaptırmamak için direnme, Mala zarar verme ve Terör örgütünün propagandasını yapmak
Hüküm : TCK’nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, 220/6-son, 62, 53/1, 58/9, 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6, 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesi delaletiyle 33/1, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6, 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi delaletiyle TCK’nın 265/1-3-4, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6, 3713 sayılı Kanunun 7/2-a, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6 maddeleri gereğince mahkumiyet, TCK’nın 63. maddesi gereğince mahsupa ve mala zarar verme suçundan beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanığın silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, örgütün propagandasını yapmak, 2911 sayılı Kanunun aykırılık ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümlerin incelenmesinde;
Sanık hakkında öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220/6. maddesinin 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 106/3. maddesi uyarınca adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verileceği de gözetilerek, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hapisten çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde TCK"nın 50/6. maddesi uyarınca hapse çevrileceğine karar verilmesi,
2-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan TCK’nın 50/6. maddesinin uygulanmasına karar verilen bölümlerin hükümlerden çıkarılmasına ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin de çıkarılarak yerlerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmüne gelince;
CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçinin CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Dosyaya konu mobese kamerasının kırılmasına ilişkin olay tutanağı ve tanık ...’ın anlatımlarına göre fiil üzerinde hakimiyet kurduğu anlaşılan sanığın sübut bulan atılı suçtan mahkumiyeti yerine dosya içeriğiyle uyuşmayan gerekçelerle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.