Silahlı terör örgütüne üye olma - Kasten yaralama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1684 Esas 2017/4949 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/1684 E.  ,  2017/4949 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Kasten yaralama,
6136 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : Tüm sanıklar hakkında TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Sanık ... hakkında TCK"nın 86/1-3-c/son, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın mahalline İADESİNE,
2-Sanıklar ..,... hakkında terör örgütüne üye olmak suçundan ve sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;

Sanık ... hakkında 16.09.2008 suç tarihli terör örgütüne üye olmak suçundan Erzurum(Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/511-2010/63 sayılı kararı ile verilmiş ve kesinleşmiş mahkumiyet kararının olduğunun ve sanığın dava konusu eylemleri ile de örgüt ile irtibatını koparmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
DHKP/C terör örgütünün yurt genelinde başlattığı kampanya kapsamında ve (DHKC) Cephe Yapılanmasını oluşturan birimlerinin çatı örgütlenmesi olan Halk Cephesi tarafından organize edilen kanunsuz gösteriye katılan sanık ..."in, güvenlik kuvvetleri tarafından gruba müdahalede bulunulduğu ve grup tarafından görevli memurlara direnildiği sırada çevik kuvvet şube müdürlüğünde görevli komiser müşteki ..."in serçe parmağını ısırarak Adli Tıp Kurumunun raporuna göre "kemik kırığından dolayı oluşan yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ancak hayat fonksiyonlarını orta(2) derecede etkileyecek nitelikte 15 gün iş-güçten kalmasına yol açacak nitelikte" yaralanmasına sebebiyet verdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 87/3 maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 4. maddesi delaletiyle 5/1 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve temel cezada TCK"nın 86/3c-son maddesi uyarınca 1/2 oranında yapılan artırım sonucunda sonuç cezanın 1 yıl 15 ay yerine 2 yıl 1 ay hapis cezası olarak belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "07.02.2010" yerine "08.10.2010" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar Murat ve Sevinç hakkında terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
a-DHKP/C terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğu yönünde dosya içerisine yansımış yeterli delil bulunmayan sanık ..."ın yalnızca 07.02.2010 tarihli gösteriye katılması ve sonrasında yapılan ev aramasında 1 adet dolu fişek ile 1 adet boş kovan bulunması sebebiyle 2911 sayılı Kanuna muhalefet, propaganda ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarıyla sınırlı eylemlerinde ise örgüt üyeliğinin gerektirdiği devamlılık, çeşitlilik ve yoğunluk bulunmadığının ve ayrıca uyap entegrasyon ekranından yapılan sorguda; İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin
2014/119 esas sayılı dosyasında 2010 suç tarihli silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılandığı ve dosyanın derdest olduğunun anlaşılması karşısında, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması da nazara alınarak, anılan dosyanın getirtilip her iki dava dosyasının birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise dosyanın aslı veya Yargıtay denetime olanak verecek şekilde onaylı örneği dosya arasına alındıktan sonra bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-DHKP/C terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğu yönünde dosya içerisine yansımış yeterli delil bulunmayan sanık ..."in dava konusu 07.02.2010 tarihli gösteri dışında yer aldığı diğer eylemlerinde ise örgüt üyeliğinin gerektirdiği devamlılık, çeşitlilik ve yoğunluk bulunmadığının ve uyap entegrasyon ekranından yapılan sorguda; sanığın İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/254 esas sayılı dosyasında 17.05.2014 suç tarihli silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılandığı ve dosyanın derdest olduğunun anlaşılması karşısında, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması da nazara alınarak, temyiz konusu olay ile anılan dosyaya konu olay arasında hukuki ve fiili kesinti var ise de örgüt üyeliği suçundan devamlılık ve çeşitliliğin belirlenmesi için anılan dosyanın getirtilip her iki dava dosyasının birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise dosyanın aslı veya Yargıtay denetime olanak verecek şekilde onaylı örneği dosya arasına alındıktan sonra bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.