Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2927 Esas 2020/5544 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2927
Karar No: 2020/5544
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2927 Esas 2020/5544 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2927 E.  ,  2020/5544 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 04.12.2017 tarih ve 2014/44 E. - 2017/911 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair istanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 21.03.2019 tarih ve 2018/1020 E. - 2019/432 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı borçlunun sipariş avansı olarak kendilerinden aldığı parayı iade etmemesi ve karşı edimini yerine getirmemesi üzerine, haklarında İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2013/23807 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine giriştiklerini, davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe dayanak yapılan tahsilat makbuzundaki kaşe ve imzanın kendilerine ait olmadığını, sahte olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, takip ve dava, talepnameye ekli şirket adına tahsil edildiği ileri sürülen 15/05/2012 tarihli tahsilat makbuzuna dayandığına ve makbuzdaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı davacı alacaklı tarafın kabulünde olduğuna göre, söz konusu makbuzdan dolayı davalı şirketi sorumlu tutmanın olanaklı olmadığı, davalı borçlu hakkında doğmamış alacağın tahsili amacıyla takip başlatılamayacağı, borca yönelik itirazın haklı olduğu ve bu nedenle itirazın iptali isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafından alacağa dayanak delil olarak sunulan 15.05.2012 tarihli tahsilat makbuzu üzerindeki imzanın, davalı şirketi temsile yetkili kişiye ait olmadığının ihtilafsız olduğu, belgeyi şirket kaşesi altında imzaladığı ileri sürülen dava dışı ... isimli şirket çalışanın davalı şirketi temsile yetkili kişilerden olduğunun kanıtlanamadığı, makbuz tarihinden daha önceki tarihlerde bu kişi tarafından şirket adına yapılan işlemler veya imzalanan belgelerin şirket tarafından benimsendiğinin de kanıtlanmadığı, davalı ticari defterlerinde de borç kaydı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara