Esas No: 2016/6079
Karar No: 2016/7262
Karar Tarihi: 22.12.2016
Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranma sonucu kaçmaya neden olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/6079 Esas 2016/7262 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2016/6079 E. , 2016/7262 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranma sonucu kaçmaya neden olma, Hükümlü veya tutuklunun kaçması
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında:
TCK’nın 294/8, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında :
TCK’nın 292/1, 293/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Adıyaman açık cezaevinde infaz koruma memuru olan sanık ... ile aynı cezaevinde hükümlü olarak bulunan diğer sanık ...’nun Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya hükümlünün katılmasını sağlamak için otobüsle Adıyaman’dan Adana otogarına geldikleri burada bir süre bekledikten sonra sanık ...’ün tuvalete girdiği diğer sanık ...’nın ise dışarda beklediği daha sonra her iki sanığın birbirlerini bulamadıkları, aynı gün saat 08.45 sıralarında sanık ...’nun Adana adliyesindeki polis noktasına gelerek durumu anlatması şeklinde gerçekleşen olayda;
a)Sanıklardan ...’nun, sabahın erken saatlerinden itibaren bir süre otogar peronlarında beklemesi ve daha sonra zorunlu ihtiyacı için tuvalete girmesi, makul sayılabilecek bir süre içerisinde de Adana Adliyesine giderek durumu anlatması karşısında sanığın üzerine atılı suçtan kastının bulunmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi,
b)Sanık infaz koruma memuru ...’ın ise, hükümlünün sevki sırasında herhangi bir güvenlik tertibatının uygulanmaması, diğer sanığa zorunlu ihtiyacı için izin vermesinin olağan bir durum olması karşısında, olayın oluşumunda kendisine atfedilecek bir kusurunun bulunmadığı nazara alınarak bu sanık hakkında da beraat kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Hüküm fıkrasında sanık ..."nun soy isminin "Mutlu" olarak yazılması,
b)Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.