Esas No: 2021/19936
Karar No: 2022/13815
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19936 Esas 2022/13815 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/19936 E. , 2022/13815 K.Özet:
Mahkeme, sanığın konut dokunulmazlığını ihlal ve tehdit suçlarından suçlu bulunarak mahkum edildiği kararı ele aldı. Ancak, gerekçeli kararın sanığın beyan ettiği adrese tebliğ edilmediği ve tebliğatın usulsüz olduğu ortaya çıktı. Ayrıca, konut dokunulmazlığının ihlal suçuyla birlikte işlenen tehdit suçu, daha sonra uzlaşma kapsamına girdiği için hükümden sonra çıkan kanun hükümleri de göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanığın haksız tahrik hükümleri uygulanmadığı için hükümler bozuldu. Kanun maddeleri ise TCK’nın 116/4, 106/1-1, 29, 7/2 ve 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. ve 35. maddeleri olarak belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Gerekçeli kararın sanığın aşamalarda beyan ettiği mernis adresine gerekçeli kararın adresinde bulunmaması nedeniyle muhtarlığa 27.7.2016 tarihinde tebliğ edildiği ancak tebligat üzerinde Tebligat Kanunu 21.maddesine göre tebliğ edildiği şerhinin yazılmadığı ayrıca komşusunun adının da belirtilmediğinin anlaşılması karşısında; sözkonusu tebligatın usulsüz olduğu dikkate alındığında aynı adrese yeniden gönderilen teblgiatın 9.8.2016 tarihinde birlikte sakin annesi imzasına usule uygun olarak tebliğ edildiği ve sanık müdafiisinin 8.8.2016 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında verilen mahkumiyetin 5237 sayılı TCK’nın 116/4 ve 106/1-1. madde ve fıkrasında tanımlanan konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarına ilişkin olduğu, TCK’nın 106/1-1. maddesindeki tehdit suçunun, hükümden sonra 24.11.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, birlikte işlenmesi nedeniyle konut dokunulmazlığının ihlali suçunun da uzlaşma kapsamına girdiği anlaşılmakla; konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçları yönünden 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Kabule göre de; Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın daha önceden de gürültü nedeniyle mağdurlar ile tartıştığı, olay gecesi yüksek sesle ve gürültülü şekilde oyun oynayan mağdurları uyardığı halde mağdurların gürültü yapmaya devam ettiklerinin anlaşılması karşısında, sanık lehine 5237 sayılı TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.