Esas No: 2021/18610
Karar No: 2022/13721
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18610 Esas 2022/13721 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/18610 E. , 2022/13721 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın mala zarar verme ve tehdit suçlarından mahkumiyetine hükmetti. Ancak, mala zarar verme suçu uzlaşma kapsamına alındığı için bu suç yönünden kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkündür. Ayrıca, tehdit suçu da uzlaşma kapsamına alındığı için sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülerek hüküm bozuldu.
Kanun Maddeleri: 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253/3. eklenen fıkrası, 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, TCK'nın 7/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 106/1-1 maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme ve tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253/3. eklenen fıkrasına göre, mala zarar verme suçu uzlaşma kapsamına alındığı görülmekle bu suç yönünden de uzlaştırma işlemleri yerine getirilmesi amacıyla kanun yararına bozma yoluna gidilebilmesi mümkün görülmüştür.
14/04/2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince sanık müdafiinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 106/1-1 maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.