Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Hüküm : TCK"nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 267/5, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet
TCK"nın 267/4. maddesi delaletiyle 109/1, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Oluş ve dosya içeriğine göre; 27.08.2004 ve 02.09.2004 tarihlerinde işlediği iki ayrı yağma suçu nedeniyle yakalanan sanığın kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla müşteki ...’a ait kimlik bilgilerini kullandığı, bu eylemler nedeniyle müştekinin Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/19 ve 2004/51 esas sayılı dosyaları ile yargılanıp mahkum olduğu, cezaların kesinleşmesi üzerine suçu işleyen kişinin sanık olduğunu beyan ederek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, her iki dosyada da talebin kabulüne ve müştekinin beraatine karar verildiği, sanık hakkında 02.09.2004 günlü yağma ve müştekiye ait kimlik bilgilerini kullanma eylemleri nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 10.10.2011 günlü iddianamesi ile dava açıldığı, UYAP’tan yapılan kontrolde davanın Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/442 Esas – 2013/488 Karar sayılı ilamı ile karara bağlandığı ve Yargıtay 6. Ceza Dairesinde temyiz incelemesinde olan dosyanın halen derdest bulunduğu anlaşılmakla; TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya
kimlik bilgilerini kullanma suçunda anılan Kanunun 43. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması bakımından dava dosyasının ... veya onaylı örneğinin getirtilerek devam ediyor olması halinde dosyaların birleştirilmesi, kesinleşmiş olması halinde ise dosya içerisine alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-CMK"nın 225/1 maddesinde öngörülen, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir" hükmü uyarınca; müşteki ...’a ait kimlik bilgilerini kullanarak yağma suçu kapsamında 03.09.2004 ile 23.02.2005 tarihleri arasında tutuklu kalmasına sebep olan sanığın eylemi ile ilgili belirtilen ilkelere uygun olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dava açılmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Gerekçeli karar başlığında suç adının “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma yerine” yerine “Mağdurun göz altına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma” olarak gösterilmesi,
4-Kabul ve uygulamaya göre ise,
a-5237 sayılı TCK’nın 267. maddesinin 5. fıkrasının, 09.01.2014 tarihli ve 28877 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 10.04.2013 tarihli 2013/14 - 2013/56 sayılı kararı ile iptal edildiği gözetilmeden anılan madde ile uygulama yapılması,
b-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.