Esas No: 2021/7105
Karar No: 2021/4897
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/7105 Esas 2021/4897 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu iptali ve tescil, tazminat davasıyla ilgili olarak görülen bir davada, dava konusu olan taşınmazın mirasçılarından biri tarafından davalıya satış suretiyle devredilmesi muvazaa nedeniyle kabul edilerek, bu konuda davanın kabulü ve davacının miras payı oranında iptal tescile hükmedilmiştir. Bu karar, istinaf mahkemesi tarafından HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir. Yargılama sırasında dava konusu olan taşınmazdan gelen pay hakkındaki dava ise atiye bırakılmıştır. Kararda, miris muvazaası hukuki nedeni ve istemiyle açılan davada, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmadığına ve önceki bir kararın güçlü delil teşkil ettiğine vurgu yapılmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi (esastan reddetme)
- 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi (kararın düzeltilerek onaylanması)
- Harçlar Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (harc ve vekalet ücreti hükümleri)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaza kök ... parsel sayılı taşınmazdan gelen pay bakımından dosyanın işlemden kaldırılmasına, .. parsel sayılı taşınmazdan gelen pay (521/1102) bakımından ise muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının miras payı oranında iptal tescile karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmesine ilişkin olarak verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ...’ın bedelini ödeyerek aldığı ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardan ... sayılı parseli davalı adına tescil ettirdiğini, ... sayılı parseli ise kendi adına tescil ettirdikten sonra mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 07/12/1984 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiğini, asıl amacın bağış olduğunu, anılan taşınmazların tevhid edilerek dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğünü, gerek satış işleminin gerekse de davalıya yapılan gizli bağışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 3/20 payının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ... parsel sayılı taşınmazdan gelen pay hakkındaki davasını atiye bırakmıştır.
Davalı, kök ... ve ... parsel sayılı taşınmazları kendi birikimi ile satın aldığını, ... sayılı parselin geçici olarak mirasbırakan adına tescil edildiğini ve üç ay sonra gerçek sahibine döndürüldüğünü, iddiaların yersiz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaza kök ... parsel sayılı taşınmazdan gelen pay bakımından dosyanın işlemden kaldırılmasına, ... parsel sayılı taşınmazdan gelen pay (521/1102) bakımından ise muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının miras payı oranında iptal tescile karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın geldileri olan, ... parseli davalının ve ... parseli ise mirasbırakan ...’ın 12/09/1984 tarih ve ... yevmiye numaralı satış işlemi ile üçüncü kişilerden temlik aldıkları, mirasbırakanın maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazı 07/12/1984 tarihinde davalıya satış yoluyla devrettiği, 08/01/1985 tarihinde yapılan tevhit işlemi ile ... (581 m2) ve ... (521 m2) sayılı parsellerin birleştirilerek ... parsel (1102 m2) olarak davalı adına tescil edildiği, anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; mirasçılardan ... tarafından aynı hukuki neden ve istekle, aynı taşınmaz yönünden davalı aleyhine açılan ve derecattan geçerek kesinleşen ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/373 esas, 2017/391 karar sayılı, 21.11.2017 tarihli ilamıyla, dava konusu kök ... parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından davalıya temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle anılan taşınmaz bakımından davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın eldeki davada güçlü delil teşkil ettiği; taraf vekillerince 21.05.2019 tarihli celsede dava konusu kök 539 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın takipsiz bırakıldığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddine.
Davalı vekilinin harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Somut olayda, kat mülkiyeti ya da kat irtifakı bulunmayan çekişme konusu 2663 ada 558 parsel sayılı taşınmaz (1102 m2, arsa) üzerinde 2 adet binanın bulunduğu, 2.755.000,00 TL arsa değeri, 556.708,125 TL taşınmaz üzerindeki binaların tamamının değeri olmak üzere taşınmazın toplam değerinin (arsa+binalar) 3.311.708,12 TL, taşınmaza kök 540 parselden gelen 521/1102 payın değerinin 1.565.698,78 TL olduğu, bu değerden davacının payına (3/20) 234.854,82 TL isabet ettiği anlaşılmakla, dava değeri olan 234.854,82 TL üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak taşınmaz üzerindeki binaların tamamının değeri dikkate alınarak 278.881,22 TL üzerinden davalı aleyhine fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ... 27. Asliye Mahkemesinin 2014/283 Esas, 2019/183 Karar sayılı, 21.05.2019 tarihli hükmünün 4. bendinin hükümden çıkartılarak yerine 4. bent olarak, "Harçlar Kanununa göre alınması gereken 16.043,00 TL harçtan, peşin alınan 85,40 TL, tamamlama suretiyle yatırılan 4.711,00 TL olmak üzere toplam 4.796,40 TL harcın mahsubu ile 11.247,00 TL"nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına" cümlesinin yazılmasına, hükmün 6. bendinin hükümden çıkartılarak yerine 6. bent olarak, "Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 20.042,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına; ... Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/1472 Esas, 2020/62 Karar sayılı, 14.01.2020 tarihli hükmünün 3. bendinin hükümden çıkartılarak yerine 3. bent olarak, "İstinaf başvurusu reddedildiğinden; alınması gereken 16.043,00 TL harçtan peşin alınan 4.762,60 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 11.280,40 TL istinaf harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,"cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29/09/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.