Esas No: 2016/2366
Karar No: 2016/6564
Karar Tarihi: 05.12.2016
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/2366 Esas 2016/6564 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2016/2366 E. , 2016/6564 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin
kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1. maddesi yollamasıyla TCK"nın
267/1, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bu eylemin nitelendirilmesi ve maddi olayın oluş şekli ile elde edilen kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçlar ortaya konulmadan gerekçesiz hüküm kurulmak suretiyle Anayasanın 141. ve CMK"nın 34, 230, 232. maddelerine muhalefet edilmesi,
2-TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, somut olayda, otodan yakıt hırsızlığı ihbarı üzerine kolluk görevlileri olay yerine gittiğinde kaçtığından dolayı sanığın yakalanamadığı, kullandığı araçta yapılan aramada torpido gözünde müşteki ..."e ait nüfus cüzdanının bulunduğu, 09.07.2012 tarihindeki ifadesinin gerçek kimliğiyle alındığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, kimliğinin ... olduğu yönünde bir beyanı bulunmayan sanık hakkında atılı suçun unsurlarının oluşmadığı; ancak müşteki ..."e ait nüfus cüzdanının iğfal kabiliyeti olup olmadığı hususunda gerekli araştırma yapılarak iğfal kabiliyetinin varlığı halinde eylemin TCK"nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturabileceği nazara alınarak zamanaşımı süresi içinde dava açılması sağlandıktan sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucunda, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.