Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3229 Esas 2016/6561 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3229
Karar No: 2016/6561
Karar Tarihi: 05.12.2016

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3229 Esas 2016/6561 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2016/3229 E.  ,  2016/6561 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin
kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1. maddesi yollamasıyla TCK"nın
267/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, kimlik bilgilerinin gerçek bir şahsa ait olmaması halinde ise TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgesinin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşacağı hususları gözetilerek, sanığın başka bir suç nedeniyle yakalandığında yapılan parmak izi incelemesi neticesinde Gebze Emniyet Müdürlüğünün 05.03.2009 tarihli Ek Suç Bildirme Formundaki 11.11.2008 tarihli eylemi nedeniyle ... adını kullanması şeklinde gerçekleşen olayda, ... isimli kişinin gerçek bir kişi olup olmadığı sanığın kollukta ve mahkemedeki savunmaları da dikkate alınarak usulünce araştırılması, gerçek bir kişi olduğunun belirlenmesi halinde şikayet ve delillerinin saptanması ve ayrıca söz konusu olaya ilişkin soruşturma veya dava açılıp açılmadığı belirlenip Yargıtay denetimine elverişli onaylı bir örneği dosyaya konulduktan sonra, hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Her ne kadar gerekçeli kararda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılıp hükmün açıklandığı belirtilmiş ise de; mahkumiyet hükmünün kanuni gerekçesinin gösterilmediği, bu bağlamda mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine
getirebilmesi için mahkemenin ulaştığı sonuçların isnat edilen ve suç oluşturduğu kabul edilen eylemin karar yerinde gösterilmesi ve bu hususun gerekçeye yansıtılması gerektiği gözetilmeden, gerekçeden yoksun şekilde hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141, CMK"nın 34. ve 230. maddelerine muhalefet edilmesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "11.11.2008" yerine "27.02.2009" olarak belirtilmesi,
b)Yargılama esnasında sarf edilen giderlerin sanıktan tahsiline karar verilmeyerek CMK"nın 325. maddesine aykırı davranılması,
c)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Hemen Ara