Esas No: 2021/17171
Karar No: 2022/14070
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17171 Esas 2022/14070 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/17171 E. , 2022/14070 K.Özet:
Ceza Dairesi, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümleri inceleyerek, istinaf başvurusunu esastan reddetti. Konut dokunulmazlığının ihlali suçu için ilk derece mahkemesinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi gerektiğine karar verildi. Nitelikli hırsızlık suçu için ise hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanması gerektiği, yapılan incelemede de hukuka aykırılık hali tespit edilmediği için temyiz isteminin esastan reddedilerek hükmün onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi (ilk derece mahkemesinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi), 288. maddesi (hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanma şartı), 294. maddesi (temyiz başvurusunda nedeni gösterme zorunluluğu), 301. maddesi (yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususların incelenmesi). Ayrıca, dosyada 7242 sayılı Kanun ile TCK'nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 10/05/2017 tarihli karar başlığında, heyet üyelerinin kurum siciline yer verilip, ad ve soyadlarının gösterilmemesi 5271 sayılı CMK’nın 232/2-b maddesindeki açık düzenlemeye aykırı ise de; anılan hususun mahallinde eklenmesi olanaklı görülmüştür.
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usûle ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede;
31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN ONANMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.