Esas No: 2016/5810
Karar No: 2016/6496
Karar Tarihi: 01.12.2016
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/5810 Esas 2016/6496 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : TCK’nın 268/1 maddesi delaleti ile 267/1,62/1,53/1
maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bir başka deyişle bu suçun oluşması için, sanığın resmi belge düzenlemede yetkili memura başkasının kimliğini veya kimlik bilgilerini vermesi yeterli olmayıp, işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla gerçek bir kişinin kimlik bilgilerini kullanması gerekmektedir.
Somut olayda, bir başka araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası yapan sanığın olay yerini terkettikten sonra yeniden olay yerine gelerek ... ismi ile kazanın oluşumu ile bilgi vererek kazayı ...’ın yaptığını beyan ettiği ve bilgi edinme ifade tutanağını da ... ismi ile imzaladığı, daha sonra ise aracı kendisinin kullandığını beyan etmesi karşısında ceza soruşturmasına konu olacak bir suç bulunmadığından, eyleminin TCK"nın 206. maddesinde yazılı “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak gösterilmesi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.