Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.06.2016 tarih ve 2016/227765 sayılı tebliğnamesi ile ekindeki Adalet Bakanlığının 25.05.2016 tarihli Kanun Yararına Bozma konulu yazılarında; iftira suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarih ve 2015/687 E. - 2016/15 K. sayılı mahkumiyet kararının "sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek hakkında 5237 sayılı Kanunun 58/7. maddesinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; sanığın tekerrüre esas alınan Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/655 esas, 2014/1003 karar sayılı ilamının, yargılamaya konu iftira suçunun işlendiği 24.05.2014 tarihinden sonra, 10.12.2014 tarihinde kesinleşmiş olduğu nazara alındığında, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği" gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

OLAY:
Sanık ..."nin, hakkındaki 28.12.2011 tarihinde evden yapılan hırsızlık olayı nedeniyle yürütülen soruşturma sırasında sulh ceza mahkemesinde tekrar ettiği 23.05.2014 günü poliste ve 24.05.2014 tarihinde Cumhuriyet savcısı huzurunda alınan ifadelerinde hırsızlığı Sedat Gün ile birlikte gerçekleştirdiğini belirttiği, bu nedenle sanık ve Sedat Gün hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kamu davası açıldığı, duruşmadaki beyanında yanında Sedat Gün"ün olmadığını ve arasındaki husumetten ötürü kötülük yapmak için ona iftirada bulunduğunu bildirdiği, yargılama sonucunda Antalya 1. Çocuk Mahkemesince 24.07.2014 tarih ve 2014/315 E. - 2014 432 K. sayı ile atılı suçlardan Sedat Gün"ün beraatine, sanığın ise mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık ... hakkında bu kez katılan Sedat Gün"e yönelik iftira eyleminden dolayı kamu davası açılmış ve sonucunda Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarih ve 2015/687 E. - 2016/15 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267/1, 269/3-a, 62/1. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezasına ve bu cezanın da sanığın Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/655 E. ve 2014/1003 K. sayılı kararı ile verilerek 10.12.2014 tarihinde kesinleşen 6 yıl 3 ay hapis cezası nedeniyle aynı Kanunun 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına hükmedilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Yargılamaya konu iftira suçunun işlendiği tarihten sonra kesinleşen Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/655 E. ve 2014/1003 K. sayılı mahkumiyet ilamının tekerrüre esas alınarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 58/7. maddesi uyarınca sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2015/687 E. - 2016/15 K. sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.

HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
TCK"nın 58/1. maddesi “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.” hükmünü içermektedir.
Dosya kapsamına göre, tekerrüre esas kabul edilen Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2014 tarihli ve 2014/655 esas, 2014/1003 karar sayılı ilamının, incelemeye konu dosyadaki iftira suçunun işlendiği 23.05.2014 tarihinden sonra, 10.12.2014 tarihinde kesinleşmiş olması ve sanığın adli sicildeki diğer kayıtlarının da tekerrüre esas bulunmaması karşısında, şartları oluşmadığı hâlde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ VE KARAR:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarihli ve 2015/687 esas, 2016/15 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309/3. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükümdeki hukuka aykırılığın aynı Kanunun 309/4-d maddesine istinaden düzeltilmesi mümkün görüldüğünden; hükümdeki 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 58/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılmasına, hükmün diğer bölümlerinde değişiklik yapılmasına yer olmadığına dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.