Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3438 Esas 2021/4034 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3438
Karar No: 2021/4034
Karar Tarihi: 15.06.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3438 Esas 2021/4034 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/3438 E.  ,  2021/4034 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.02.2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 07.11.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmasız incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.06.2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. Begüm Yüce ile davalı vekilleri Av. ... Özmenliken ve Av. Gizem Onursoy geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 1169 ada 36 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ..."in 1/4 hissesini 13.02.2015 tarihinde davalı ..."a, 1/8 hissesini ise 24.12.2015 tarihinde davalı ..."a satarak tapuda devrettiğini belirterek, dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı hisselerin önalım hakkı nedeniyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davaya konu satışların satıcı ...’in kendilerinden emaneten temlik aldığı dava konusu hisselerin iadesi amacıyla yapıldığını, gerçek bir satış söz konusu olmadığını, bu nedenle önalım hakkının varlığından söz edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davanın süresinde açılmadığını, davanın taraflarının akraba olduğunu, gerçek satış bedelinin 1.092.000,00 USD olduğunu ve yargılama sırasında gerçek satış bedeli üzerinden eksik harcın tapu müdürlüğüne ödendiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, davalılara yapılan satışın gerçek bir satış olmaması ve akrabalar arasında yapılması nedeniyle önalım hakkının kullanılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine; davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne dava konusu 1169 ada 36 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına tapuda kayıtlı 1/4 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline ve depo edilen 1.183.200TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde nemaları ile davalı ..."a ödenmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, Türk Medeni Kanununun 732. maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
    Somut olaya gelince; davacı, her ne kadar davalı ... yönünden 13.02.2015 tarih 1584 yevmiye numaralı satış için önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescili isteğinde bulunmuş ise de; davalının dava konusu taşınmazda 07.07.2014 tarihinde de pay satın aldığı ve bu paya yönelik iki yıllık hak düşürücü içinde önalım hakkının kullanılmadığı anlaşıldığından davalı ... taşınmazda paydaş haline gelmiştir. Taşınmazda paydaş olan davalıya karşı sonraki tarihli satışlar nedeniyle önalım hakkı kullanılması mümkün olmadığından davalı ... yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Öte yandan; davalı ..., davaya konu satışların gerçek bir satış olmadığını, satıcı ...’in kendilerinden bedelsiz ve ileride geri vermek üzere temlik aldığı dava konusu hisselerin aralarındaki anlaşma gereği iadesi niteliğinde olduğunu savunmuşsa da dosyada buna ilişkin geçerli ve hukuki bir delil bulunmadığından davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi de doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 3.050,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."a verilmesine, 3.050,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
    HMK"nın 373. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Hemen Ara