Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3841 Esas 2016/6368 Karar Sayılı İlamı

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3841 Esas 2016/6368 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3841
Karar No: 2016/6368
Karar Tarihi: 01.12.2016

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3841 Esas 2016/6368 Karar Sayılı İlamı

Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda bir kişinin iftira suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu belirtilir. Ancak, davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesi gerektiği, hükmün bu nedenle bozulduğu ve sanık hakkındaki davanın CMUK'un 322. maddesi gereğince zamanaşımı sebebiyle düştüğü belirtilir. İlgili Kanun maddeleri olarak, sanığa atılı suçun 765 sayılı TCK'nın 285/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve belirlenen ceza süresi itibariyle 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin hesaplanması gerektiği vurgulanır. Bununla birlikte, 5237 sayılı TCK'nın 267/8. maddesi ve fıkrasının 765 sayılı TCK'da karşılığının bulunmaması dikkate alınarak, yerel mahkeme tarafından düşme kararı verilmesi gerektiği belirtilir.

16. Ceza Dairesi 2016/3841 E. , 2016/6368 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İftira
Hüküm : TCK"nın 267/5-6, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelendi gereği düşünüldü,
Yapılan yargılamada yerel mahkemece Yargıtay 3. Ceza Dairesi"nin 27.05.2013 tarih, 2013/7749 - 21648 sayılı bozma ilamı doğrultusunda iftira eylemi hakkındaki dava zamanaşımın 5237 sayılı TCK’nın 267/8. maddesine atıf yapılarak mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten itibaren başlayacağına dayanılmış ise de, 5237 sayılı TCK’nın 267/8. madde ve fıkrasının 765 sayılı TCK ‘da karşılığının bulunmaması nazara alındığında; sanığa atılı 765 sayılı TCK"nın 285/1. maddesinde düzenlenen suç için belirlenen cezanın süresi itibariyle anılan Kanunun 102/4. maddesinde belirlenen zamanaşımının suç tarihi ile dava tarihi arasında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında davanın gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nın 322. maddesine istinaden sanık hakkındaki davanın zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.