Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
Hüküm : TCK’nın 292/1, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın aşamalarda alınan ifadeleri ve 22.04.2014 günlü dilekçesinde ağabeyinin bir kişiyi öldürmesi nedeniyle tehdit altında olduğunu beyan ettiği ailesini korumak nedeniyle firar ettiği yönündeki soyut savunmasının 5237 sayılı TCK’nın 25. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Oluş ve dosya kapsamına göre; hükümlü olduğu ... Açık Ceza İnfaz Kurumundan 21.06.2013 tarihinde firar eden sanığın, polis memuru tanık ...’i arayıp “İlçe dışında olduğunu, eşini ve çocuklarını güvenli bir yere bırakıp 2 gün sonra teslim olacağını” söylediği, arama çalışmalarına devam eden tanığın 26.06.2013 günü sanığı arayarak nerede olduğunu sorması üzerine bulunduğu yeri belirtip teslim olma iradesi gösterdiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 293. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmündeki makul ve hakkaniyete uygun bir nispetin tercih edilip uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre ise;
TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.