Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2664 Esas 2020/5533 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2664
Karar No: 2020/5533
Karar Tarihi: 30.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2664 Esas 2020/5533 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2664 E.  ,  2020/5533 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 27.09.2017 tarih ve 2015/1079 E- 2017/815 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 13.12.2018 tarih ve 2018/355 E- 2018/1627 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı Baytek Gıda Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve İstanbul İlindeki taşınmazı üzerinde davacı banka lehine ipotek tesis edildiğini, asıl kredi borçlusu ile birlikte kefil davalı hakkında yapılan takip sonucu ipotekli taşınmazın satılarak rehin açığı belgesi alındığını, söz konusu rehin açığı belgesine dayanılarak başlatılan icra takibine davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, paraya çevrilmeyen rehinli araçların satışı yapılmadan rehin açığına dayalı olarak takip yapılamayacağını, davalının banka şubesinde herhangi bir kredi sözleşmesi imzalamadığını, faiz oranının fahiş olduğunu, derdestlik itirazının olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı şirket tarafından kullanılan genel krediden dolayı, rehin açığı belgesine dayalı olarak, davalının müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla toplam 367.629,23 TL borcu bulunduğu, söz konusu borcun İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/691 E.- 2014/513 K sayılı dosyasında verilen kararla da belirlendiği dikkate alınarak, davalının icra takibine yönelik itirazının iptaline, tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinafa başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davalının, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili ve ipotek borçlusu olduğu, müteselsil kefaletinden dolayı 2010 yılında başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali davasının derdest olduğu, bu dosyada davalının müteselsil kefaleti nedeniyle ayrıca sorumluluğuna gidilemeyeceği, davalının rehin açığı belgesi verilen takipte ipotek borçlusu olarak yer aldığı, davalının ipotekli taşınmaz maliki olarak ipotek verdiği taşınmazının satılması ile sorumluluğunun sona erdiği, ipotekli taşınmaz maliki hakkında rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kabule ilişkin hükmünün kaldırılarak davanın reddine, şartları oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara