Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5016 Esas 2020/2713 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5016
Karar No: 2020/2713
Karar Tarihi: 23.06.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5016 Esas 2020/2713 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/5016 E.  ,  2020/2713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ...Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA


    K A R A R
    A)Davacı İstemi :
    Davacı vekili, davacının prim kesintisine istinaden 30/06/1994 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    B)Davalı Cevabı :
    Davalı Kurum vekili; davacının kurum kayıtlarına intikal eden 1994/Haziran ayına ait kesintisi olmadığı, geriye dönük tescil yapılamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine talep etmiştir
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Mahkemece; "Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, yeminli tanık anlatımları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ..."nın tevkifat kesintilerine göre 7348292439 Bağ-Kur numarası ile 01/06/2000-31/12/2004 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği,ancak tescilinin geçici 63.madde gereğince başlangıç tarihi itibariyle durdurulduğu,davacının 1994 yılı listesinde adı bulunmadığından tevkifat kesintisinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.Davacı ..."nın ...İşletme Müdürlüğüne teslim ettiği Tütün bedelinden 30/06/1994 tarihinde 22.450,00.TL.tevkifat kesintisinin Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin kararında, Kuruma intikal ettirilmemesinde davacıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmamaktadır.Ayrıca 4 nolu uygulama tebliğinin (İ) bendinin "Tevkifatın yapılmaması veya yapılan tevkifatın süresi içinde ve tam olarak Kurum hesaplarına aktarılmaması durumunda, aktarılmayan tevkifat tutarları sorumlularından yasal faizi ile birlikte tahsil edilecektir." hükmü gereğince davalı Kurumun zamanında kesinti yapmayan ve Kurum hesabına yatırılmayan tevkifat kesintilerini sorumlularından yasal faizi ile tahsil etmesi gerekmektedir.Davacı ..."nın Yargıtay"ın yerleşik İçtihatlarında ve 7 numaralı tebliğ de belirtildiği üzere ilk tevkifat kesintisi olan 22.450,00.(Eski Türk Lirası)TL."nin davacı adına Kurum kayıtlarına işlenmesi gerekmektedir.Tevkifat kesintisinin Kurum kayıtlarına işlenerek davacı ..."nın tevkifat kesintisinin yapıldığı 30/06/1994 aynı takip eden aybaşı olan 01/07/1994 tarihinden başlamak kaydıyla 01/07/1994-31/12/1994 tarihleri arasında 4/1.b.4(Tarım Bağ-Kur) sigortalısı olarak tescil edilmesi gerektiği, tescil edilmemesine ilişkin Kurum işleminin yasal mevzuata aykırı ve hatalı olduğu anlaşılmıştır.Hernekadar davalı Kurum vekilince Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2016/1906 Esas, 2017/215 Karar sayılı ilamına dayanılmış ise de, davacıdan kesilen tevkifatın Kurum hesaplarına intikal etmemesinden davacının bir sorumluluğunun bulunmadığı, aktarılmayan tevkifat tutarlarının sorumlulardan kurum tarafından yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği bu anlamda davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı,ayrıca bu durumdan davacıyı sorumlu tutmanın sosyal devlet ilkesi ile de bağdaşmadığı düşünülmektedir.Davacı ..."nın Yargıtay"ın yerleşik İçtihatlarında ve 7 numaralı tebliğ de belirtildiği üzere ilk tevkifat kesintisi olan 22.450,00(Eski Türk Lirası)TL"nin davacı adına Kurum kayıtlarına işlenmesi gerekmektedir.Tevkifat kesintisinin Kurum kayıtlarına işlenerek davacı ..."nın tevkifat kesintisinin yapıldığı 30/06/1994 aynı takip eden aybaşı olan 01/07/1994 tarihinden başlamak kaydıyla 01/07/1994-31/12/1994 tarihleri arasında 4/1.b.4(Tarım Bağ-Kur) sigortalısı olarak tescil edilmesi gerektiği,tescil edilmemesine ilişkin Kurum işleminin yasal mevzuata,sosyal Devlet ilkesine aykırı ve hatalı olduğu" gerekçesiyle "Davanın KABULÜ ile; Davacıdan tevkifat kesintisinin yapıldığı 30/06/1994 tarihini takip eden aybaşı olan 01/07/1994 tarihinden başlamak kaydı ile 01/07/1994-31/12/1994 tarihleri arasında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmesi gerektiğinin ve davacının 01/07/1994 tarihinden itibaren Zorunlu Tarım Bağ-Kur Sigortalısı olduğunun tespitine,bu konuda davalı kurumun yarattığı muarazanın önlenmesine," karar verilmiştir.
    D) İstinaf Başvurusu :
    Davalı Kurum vekili; 1994/ Haziran ayına ait tevkifat kesintisinin Kurum kayıtlarına intikal etmediği, Kurumun 7 numaralı Tebliğine göre geriye dönük tescil için tevkifatın Kuruma intikal etmesi gerektiği, Kurum işleminin yerinde olduğu ve re" sen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulması için istinaf yoluna başvurmuştur.
    E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu; " Somut olayda davacının kamu tüzel kişisi niteliğindeki ... İşletme Müdürlüğü"ne teslim ettiği tütün bedelinden 30/06/1994 tarihinde 22.450,00 TL tevkifat kesintisinin Kuruma intikal ettirilmemesinde davacının herhangi bir kusuru bulunmadığı anlaşılmakla bu kesintinin Kurum kayıtlarına işlenerek tanık anlatımları ve dosya kapsamından 1994"lü yıllardan itibaren kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunması da dikkate alınarak davacının bu kesintinin yapıldığı ayı takip eden aybaşı olan 01/07/1994 tarihinden başlamak üzere Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmesi gerektiği belirlenmekle davanın kabulüne dair verilen karar yasal düzenlemeye uygun olup buna yönelik davalı Kurumun istinaf taleplerine itibar edilmemiştir." gerekçesiyle davalı kurum vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir
    F)Temyiz :
    Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesini tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur
    G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298.maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira; tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Somut olayda, ilk derece Mahkeme kararın gerekçe bölümünde "" davacı ..."nın tevkifat kesintisinin yapıldığı 30/06/1994 aynı takip eden aybaşı olan 01/07/1994 tarihinden başlamak kaydıyla 01/07/1994-31/12/1994 tarihleri arasında 4/1.b.4(Tarım Bağ-Kur) sigortalısı olarak tescil edilmesi gerektiği," belirtildiği halde hüküm fıkrasında "davacının 01/07/1994 tarihinden itibaren Zorunlu Tarım Bağ-Kur Sigortalısı olduğunun tespitine" ibaresine yer verilerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında davacının Tarım Bağ-Kur sürelerine ilişkin çelişki oluşacak şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf talebinin esastan reddine dair temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.H)SONUÇ :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 23/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara