Esas No: 2016/3516
Karar No: 2016/5999
Karar Tarihi: 24.11.2016
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Tehdit - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3516 Esas 2016/5999 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2016/3516 E. , 2016/5999 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin
kullanılması, Tehdit
Hüküm : TCK"nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 62, 50/1-a,
52; TCK"nın 106/1-1. cümle, 43, 62, 50/1-a, 52.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında, hüküm fıkrasındaki “TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ilişkin ihtarat sonuca etkili görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1-Her ne kadar açıklanan kararda, hapis cezasının seçenek yaptırım olan adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi lehe kabul edilse de; hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle, CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, hükmün ilk şekliyle açıklanacağı gözetilmeyerek, zincirleme suç nedeniyle cezada yapılan artırım oranı “1/4” iken açıklanan hükümde “1/3” olarak uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.