Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
Hüküm : TCK"nın 206/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Hükmün tefhim edildiği oturumda hazır olduğu halde sanığa son sözün verilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 216/3. maddesine muhalefet edilmesi,
2-İddianame anlatımında, sanığın 20.10.2014 tarihinde gerçekleşen yakalamada kendisini ... olarak tanıttığı belirtilerek dava açılmış ise de, dosya kapsamında bulunan 27.10.2014 tarihli ... Polis Merkezi Amirliği yazısında 20.10.2014 tarihinde yakalanan sanığın daha öncesine ait bir olayda ... isimli kişinin kimliğini kullanmış olduğunun anlaşıldığının belirtilmesi, yine 10.09.2014 tarihli ekspertiz raporunda 07.09.2014 tarihinde kendisini ... olarak tanıtan şahsın parmak izinin sanıkla aynı olduğunun bildirilmesi karşısında, iddianamede suç tarihi olarak belirtilen 10.09.2014 tarihli olay ile anlatımdaki 20.10.2014 tarihli olayın aynı olmadığı, dosya kapsamında olay tutanaklarının da bulunmadığı anlaşıldığından, 07.09.2014 tarihinde kolluk görevlilerine mağdur ..."in kimlik bilgilerini verdiğine ilişkin tutanak bulunup bulunmadığının araştırılarak, varsa bu tutanaklar ile 20.10.2014 tarihli tutanakların aslı veya onaylı suretlerinin Yargıtay denetimine esas olacak şekilde dosya arasına konulup değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Gerekçeli karar başlığında suç adının “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” yerine “başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” olarak; suç tarihinin ise “07.09.2014” yerine “10.09.2014” olarak yazılması,
b)TCK"nın 206/1. maddesi uyarınca ceza tayin edilmesi sırasında temel cezanın seçenek cezalardan adli para cezası olarak tercih edildiği belirtildiği halde hapis cezası tayin edilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
c)TCK"nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümleri uygulanırken birden fazla mahkumiyetin tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.