Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18058 Esas 2022/14632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/18058
Karar No: 2022/14632
Karar Tarihi: 26.10.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18058 Esas 2022/14632 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın nitelikli hırsızlık suçuna yönelik temyiz istemi incelenmiş ve 5271 sayılı CMK'nın ilgili maddeleri göz önünde bulundurularak, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, savunma hakkının temel bir insanlık hakkı olduğu vurgulanarak, suçun cezasının beş yıldan fazla olması durumunda müdafi atanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 142/2-h ve 43/1. maddeleri hakkında da açıklamalar yapılmıştır.
6. Ceza Dairesi         2021/18058 E.  ,  2022/14632 K.

    "İçtihat Metni"



    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçuna yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçuna yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek incelemede;
    Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından birini oluşturan savunma hakkı, temel bir insanlık hakkı olarak İHAS 6. ve 2709 sayılı Anayasamızın 36. maddeleriyle 5271 sayılı CMK’nın çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır.
    Ücretsiz müdafii yardımından yararlanma hakkı da, savunma hakkının alt başlıklarından birini oluşturmaktadır.
    Anayasa'mızın 90. maddesi uyarınca, iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Adil Yargılanma Hakkı" başlıklı 6. maddesinin 3. fıkrasının 'c' bendi hükmü uyarınca, "Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir müdafi veya eğer bir müdafi tayini imkânından mahrum bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkeme tarafından seçilecek bir müdafiinin yardımından ücretsiz yararlanmak." adil yargılanma hakkının gereği ve doğal sonucudur.
    Kişi ağır bir ceza tehdidi ile karşı karşıya olup ta avukatı yoksa, insan hakları ve hukuk devleti ilkelerine saygılı olan Devletimizin, onu ücretsiz avukat yardımından yararlandırma yükümlülüğü vardır.
    Bu düşüncelerden hareketle kaleme alınan 5271 sayılı CMK.'nın 150/3. fıkrası uyarınca "Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda..." müdafii görevlendirilmesi zorunludur.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen (örneğin; 14.10.2021 günlü, 2021/2-35 esas ve 2021/473 sayılı kararında olduğu gibi) içtihatları uyarınca, suçun temel şeklinin cezası beş yıldan fazla olmamasına rağmen sanığa tatbiki istenen daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl dikkate alındığında şüpheli veya sanık beş yıldan fazla bir ceza ile cezalandırılma tehdidiyle karşı karşıya olup ta avukatı yoksa şüpheli veya sanığa (mahkemesince) zorunlu olarak müdafii görevlendirilmesi gerekir.
    Aynı şekilde Dairemize göre;
    Daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl olmamakla birlikte, 5237 sayılı TCK’nın 37/2, 38/2. maddelerinde düzenlenen iştirak hükümleri uyarınca faile verilecek cezada yapılacak artırım sonucunda veya somut olayda olduğu gibi TCK’nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması hâlinde şüpheli veya sanık beş yıldan fazla bir ceza ile cezalandırılma tehdidiyle karşı karşıya olup ta avukatı yoksa şüpheli veya sanığa (mahkemesince) zorunlu olarak müdafii görevlendirilmesi gerekir.
    Açıklanan nedenlerle;
    TCK'nın 142/2-h ve 43/1. maddelerinde öngörülen ve zincirleme biçimde işlenen nitelikli hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanığa savunması alınmadan önce zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün öncelikle bu nedenle CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK’nın 304/2-a maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için ... 38. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 26/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara