Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/2972 Esas 2021/5468 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2972
Karar No: 2021/5468

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/2972 Esas 2021/5468 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından karşılıklı boşanma davasında verilen kararda, ortak çocuk Sedatcan için davalı-karşı davacı erkek tarafından ödenmesi gereken aylık 300 TL nafakanın, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devam edeceği belirtilmiştir. Ancak kararın diğer kısmında, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda takdir edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle bölge adliye mahkemesi hükmü, tazminat miktarlarının yeniden takdir edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ve dosya ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmiştir. Bu kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1 ve 174/2 maddeleri ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri önemli bir rol oynamıştır.
2. Hukuk Dairesi         2021/2972 E.  ,  2021/5468 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, yargılama giderleri ve harçlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle velayeti davacı-karşı davalı anneye bırakılan ortak çocuk 2016 doğumlu Sedatcan yararına hükmedilen aylık 300,00 TL nafakanın, dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren ise hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak devam edeceğinin anlaşılmasına göre davalı -karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı -karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ :Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2021 (Çar.)






    Hemen Ara