Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/9813 Esas 2021/4660 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9813
Karar No: 2021/4660
Karar Tarihi: 02.06.2021

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/9813 Esas 2021/4660 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/9813 E.  ,  2021/4660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi



    1-Sanığın ... plaka sayılı aracın muayene işlemlerini sahte yaptırmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında; sanığın suçlamaları kabul etmediği, suça konu trafik belgesi üzerinde muayene kısmında bulunan yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadığının ve sanık hakkında benzer suçlardan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/192 Esas sayılı, ... 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/640 Esas sayılı, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/857 Esas sayılı, ... 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/452 Esas sayılı, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1587 Esas sayılı dava dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından trafik belgesinin muayene kısmındaki yazı ve imzaların sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 22/04/2014 tarihli 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nin “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu da gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi, UYAP üzerinden sanığın kesinleşmiş mahkûmiyet hükümlerine konu benzer nitelikteki tüm diğer davaları da tespit edilip, her iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu, iddianameden sonraki eylemlerin ise ayrı suçları oluşturacağı, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık hakkında kesinleşen hükümler bulunması halinde sonradan sübutu kabul edilen eylemler nedeniyle zincirleme suça ilişkin hükümler de uygulanarak tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezaların mahsup edilmesi gerekeceği dikkate alınarak, sanık ile ilgili dava dosyalarının incelenip, yargılaması devam eden dava dosyasının mümkünse bu dava ile birleştirilmesi, diğer davalar yönünden de, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içine konulmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
    2-Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara