Esas No: 2021/18517
Karar No: 2022/14751
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18517 Esas 2022/14751 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/18517 E. , 2022/14751 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2021/18517 E. ve 2022/14751 K. numaralı karara göre, sanık iş yerine girmek suretiyle nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, hükmedilen cezaların miktarları kesin olduğu için temyiz edilemez olarak kabul edilmiştir. Nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde ise, sanık ve müdafiisinin temyiz istemi kabul edilmiş ve dosyanın yeniden Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri açıklaması:
- 5271 sayılı CMK 286/2. maddesi: Hükümlerin kesinleşmesi durumunda temyiz edilemez.
- 5271 sayılı CMK 288. maddesi: Temyiz, hükmün hukuka aykırı olması sebebine dayanır.
- 5271 sayılı CMK 294. maddesi: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.
- 5271 sayılı CMK 298. maddesi: Kesinleşen hükümler temyiz edilemez.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi ve mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükmedilen cezaların miktarları itibariyle 5271 sayılı CMK 286/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle temyiz edilemez olduğu anlaşılmakla, bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik sanık ve müdafiisinin temyiz istemlerinin CMK 298.maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ve müdafiisinin, “.. yasa ve usule aykırı kararın bozulması, takıları çaldığına ilişkin somut delil bulunmadığı samimi ikrar ile 50,00 TL çaldığını kabul ettiği dikkate alındığında değer azlığı nedeniyle indirim yapılmaması gerektiğine..” dair temyiz dilekçelerinde gösterilen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden CMK'nın 288. ve 289. maddeleri kapsamında olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kolluk tarafından düzenlenen CD izleme tutanağında, güncel saatten 1 saat 3 dakika geri olduğu belirtilen güvenlik kamerası görüntülerinde sanığın 03.45:57 de iş yerinin içerisinde el feneri ile dolaştığı ve 03.53:46 da kamera görüntüsünden çıktığının tespit edildiği ve belirtilen zaman diliminin de güncel saat ile 04.48-04.56’ya karşılık geldiği dikkate alındığında, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin saat 04.57 de doğduğu, TCK'nın 6/1-e maddesine göre saat 04.57’den önceki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği ve suçun gece vakti işlediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143.maddesi gereği artırım yapılması gerektiği gözetilmeyerek noksan ceza tayini,
2- 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması ve müdafii huzurunda karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1. ve 289/1-e-h maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiisinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, CMK'nın 307/4. maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 5271 sayılı CMK'nın 304. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.