16. Ceza Dairesi 2016/2146 E. , 2016/5200 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 2911 sayılı Kanuna muhalefet etme, Terör örgütü propagandası yapma
Hüküm : 1- 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesi delaletiyle 33/1. TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2, 52/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- 3713 sayılı Kanunun 7/2-a, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2, 52/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında yüzünü kapatmak suretiyle silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlenmiş olup, infaz aşamasında, Adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının E bendinin 5. kısmında yer alan "...ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin SANIĞA İHTARINA (ihtarat yapıldı)" ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında 2911 sayılı Kanunun 33/1 maddesine muhalefet etme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesine gelince; Dairemiz ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yerleşik uygulamasına göre, sanığa atılı suçun, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklaması yöntemiyle işlendiği ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanık hakkında kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.