Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/2351 Esas 2016/5162 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2351
Karar No: 2016/5162
Karar Tarihi: 13.10.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/2351 Esas 2016/5162 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, açık cezaevinde hükümlü iken denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak üzere şartla tahliye edilir. Ancak denetimli serbestlik sürecinde yeni bir suç işler ve infaz hakimliği tarafından kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir. Ancak bu kararın uygulanması için verilen süre içinde sanık teslim olmaz ve hükümlünün kaçması suçundan mahkumiyet kararı verilir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı sonucu sanığın beraat edeceği ortaya çıkar. Ayrıca, kararda bazı hukuki hatalar yapıldığı belirtilir ve hüküm bozulur. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 292/1, 62/1, 53/1 ve 58. maddeleri, 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin 7. fıkrasının \"b ve c\" bendi ve Anayasa Mahkemesi'nin 26.12.2013 tarihli kararı, 24.11.2015 tarihli kararı ve 08.10.2015 tarihli iptal kararı belirtilir.
16. Ceza Dairesi         2016/2351 E.  ,  2016/5162 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
    Hüküm : TCK"nın 292/1, 62/1, 53/1, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Açık cezaevinde hükümlü olarak kalmakta iken 6411 sayılı Kanun ile şartla tahliye tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak üzere serbest bırakılan sanığın, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından sonra işlediği iddia olunan bir suçtan soruşturma başlatıldığı gerekçesiyle 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin 7. fıkrasının "c" bendine aykırılık nedeniyle infaz hakimliği tarafından kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verildiği ve sanık hakkında kararın tebliğine rağmen iki gün içinde Cumhuriyet Başsavcılığına teslim olmadığından, anılan Kanun maddesinin 105/A-8 fıkrası yollaması ile hükümlünün kaçması suçundan mahkumiyet kararı verildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmış ise de; 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin 7. fıkrasının "b ve c" bendinin, hükümden sonra 09.01.2014 tarihli ve 28877 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 26.12.2013 tarihli kararı ile iptal edilmesi karşısında sanığın beraatine karar verilmesi lüzumu,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a)Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığının dosya arasındaki 02.05.2013 gün ve 2013/134 sayılı yazısından sanığın hakkındaki yakalama emri üzerine kendiliğinden Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğu ve ifadesinin akabinde cezevine alındığı anlaşılmakla, sanık hakkında TCK"nın 293/1 maddesinin uygulanmaması,
    b)TCK"nın 292/1. maddesi uyarınca uygulama yapılırken bu hükme yollama yapan 5275 sayılı Kanunun 105/A-8. maddesinin kararda gösterilmemesi,
    c)Karar başlığında suç adının “hükümlü veya tutuklunun kaçması” olarak yazılması yerine, “hükümlü veya tutuklunun cebir ve tehdit kullanarak kaçması” şeklinde yazılması,
    d)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara