Esas No: 2022/4180
Karar No: 2022/14990
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/4180 Esas 2022/14990 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/4180 E. , 2022/14990 K.Özet:
Ceza Dairesi, karşılıksız yararlanma suçundan yargılanan sanıkların dosyasını inceledi. Sanıkların suçu işlediği kabul edildi ve hükümde usul ve yasaya aykırılık olmadığına karar verildi. Ancak, savcının eksik inceleme ve araştırma sonucu dava açılması karşısında sanıkların ödeme yaparak cezasız kalma hakkı olduğunu belirttiği TCK 168/5. maddesi gereğince özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, belirlenecek cezasız bedel ile ilgili sanıklara bildirimin yapılmaması ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmemesi nedeniyle eksik işlem yapıldığı sonucuna varıldı. Bu nedenle, mahkeme kararı bozuldu ve yeniden incelenmek üzere dosya 53. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 288., 294. ve 301. maddelerinin hükümleri gözetildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜMLER : Beraat
Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız bozulmasını istediği temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir." ve aynı Kanunun 301. maddesinin "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, katılan vekili, temyiz dilekçesinde; sanıkların atılı suçu işlediği ve sayacın kontrol edilebilir olmadığı gerekçesi ile kararı temyiz etmiş, anılan temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanıklar hakkına 19.09.2013 tarihinde düzenlenen kayıt dışı elektrik tespit tutanağında, kuruma kaydı olmayan sayaç ile kullanım yapıldığının belirlenmesi karşısında öncelikle suça konu sayacın tüm apartmandaki malikler tarafından ortak mı kullanıldığı yoksa tek bir malik ya da kiracı tarafından kullanılıp kullanılmadığı tespit edildikten sonra bu sayacının tüketimi eksik gösterip göstermediği veya sayaca tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilip edilmediğinin tespit edilebilmesi için sayacın kullandığı süre dikkate alınarak; gerektiği taktirde keşif yapılıp kurulu güç belirlenmek suretiyle; keşif yapılamıyorsa tespit tutanağında belirtilen devreden geçen akım miktarına göre yine tespit tutanağında belirtilen endeks değerinin uyumlu olup olmadığı ve usulsüz kullanım bedeli konusunda teknik bilirkişiden ilgili tüketime dair hesaplamalar yapılarak e bilirkişi raporu alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile uygulama yapılması,
2-Sanıkların karşılıksız yararlanma kastı ile hareket ettiklerinin tespiti halinde ise, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK' nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanıklara bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanıklara dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, bilirkişi raporunda belirlenecek vergili ve cezasız bedele ilişkin sanıklara belirtilen bildirimin yapılması ve sonucuna göre haklarında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının takdiri gerekirken, eksik işlem ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın ... 53. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine, 01.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.