Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2546 Esas 2020/5527 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2546
Karar No: 2020/5527
Karar Tarihi: 30.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2546 Esas 2020/5527 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebiyle tanzim edilen 4 adet fatura için ödeme yaptığını belirtirken, davalılar ise ödeme yapılmadığını iddia ederek %40 icra kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi yaptığı yargılama sonucunda davacının borcu fazlasıyla ödediği ve hatta davalıdan alacaklı olduğuna karar vermiş ve dava kısmen kabul edilmiştir. Karar davalı vekiline 13.08.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak vekil temyiz istemi için süreyi geçirdiği için temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/2546 E.  ,  2020/5527 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.05.2014 gün ve 2007/7-2014/241 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sebepli 11.11.2004 tarihli, 1.418,49 TL, 20.11.2004 tarihli 4.933,95 TL, 31.12.2004 tarihli 4.741,46 TL ve 31.12.2004 tarihli 4.478,55 TL olmak üzere 4 adet faturanın toplam olarak 15.572,45 TL tutarında tanzim edildiğini, müvekkilinin davalılara ödeme yaptığını, ancak davalıların söz konusu faturaları icra dosyası ile takibe koyduğunu belirterek davalı tarafından Denizli 4. İcra Müdürlüğünün 2006/9031 sayılı icra dosyasında istenilen toplam 23.289,37 TL borcu bulunmadığının tespitine ve söz konusu icra takibinin iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının faturalarla ilgili ödemesi olmadığını, açılan davanın haksız olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini ve %40 icra kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, dosya kapsamı ve denetime uygun bulunan mali bilirkişi raporuna göre davacının bu borcu fazlasıyla davalıya ödediği, hatta davalıdan alacaklı olduğu, davacının iddiasını ispatladığı, dava açmakta haklı olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece verilen karar davalı vekiline 13.08.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı vekili 15.08.2018 tarihinde vekillikten istifa etmeksizin kararın davalı asile tebliğ edilmesini istemiş, 26.10.2018 tarihinde ise vekillikten çekilme dilekçesi vermiştir. Bu dilekçe davalı asile 31.10.2018 tarihinde mahkeme kaleminde tebliğ edilmiş olup davalının yeni vekili tarafından karar 15.11.2018 tarihinde temyiz edilmiş ise de davalının çekilen vekiline yapılan tebligat geçerlidir. Süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulmadığı için davalı vekilinin temyiz isteminin mahkemece reddi gerekir. Ancak 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu gibi durumlarda Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin süreden REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine,
    30.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara