16. Ceza Dairesi 2016/5047 E. , 2016/4927 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma
Hüküm : a)TCK"nın 109/2-3-a, b, c, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
b)TCK"nın 302/1, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Duruşmalı yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "12.09.2014" yerine "05.12.2014, 24.02.2015" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
1-Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incemesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Silahlı terör örgütünde ""Jiyanda Koçer"" kod adı ile faaliyet gösteren sanığın, askeri ve ideolojik eğitim aldığı kampa geçici köy korucusu ..."ın kaçırılarak getirildiği, kampta iken Nihat"ın tutulduğu sığınakta başında nöbet tuttuğu eylemde olayın oluşu, eylemdeki sanığın konumu hürriyeti tahdit eylemine baştan itibaren iştirak etmemesi karşısında sanığın TCK"nın 302. maddesinde düzenlenen Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden ve amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olmadığı, ancak; eyleminin bir bütün halinde silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturacağı, suçun işleniş biçimi, tehlikenin ağırlığı da nazara alınarak cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi bağlamında teşdit sebebi kabul edilerek alt sınırdan uzaklaşılarak TCK"nın 314/2. maddesinden ceza tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanık müdafilerinin tahliye talebinin reddine, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
26.09.2016 Tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda, duruşmada sanık ..."nun savunmasını yapmış bulunan ..."ın yokluğunda, 05.10.2016 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.