İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1188 Esas 2016/4826 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1188
Karar No: 2016/4826
Karar Tarihi: 28.09.2016

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1188 Esas 2016/4826 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, İftira suçunun oluşabilmesi için hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerektiğine ve somut olayda suç işlemediğini bilen kimsenin suç atması şeklinde olmaması gerektiğine karar verdi. Dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, vekilliğini yapan müşteki ile avukatlık ücreti konusundaki uyuşmazlığından bahisle şikayetçi olan kişi suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde hareket etmedi ve anayasal şikayet hakkını kullandığı sonucuna varıldı. Bu nedenle iftira suçundan beraat etti. Ancak adli para cezalarının yerine getirilmemesi durumunda infaz aşamasında resen uygulama yapılacağına dikkat çekildi ve bu bağlamda TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması gerektiği belirtildi. Sonuç olarak karar BOZULDU. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 267/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2016/1188 E.  ,  2016/4826 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : TCK"nın 267/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; vekilliğini yapan müşteki ile avukatlık ücreti konusundaki uyuşmazlığı ve kendi talimatına aykırı davrandığından bahisle şikayetçi olması eyleminin, suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre ise;
    a)Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 19.01.2012 tarihi yerine 31.05.2012 olarak yazılması,
    b)Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara