Esas No: 2021/19386
Karar No: 2022/15246
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19386 Esas 2022/15246 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/19386 E. , 2022/15246 K.Özet:
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen cezalar kesin olduğu için reddedilmiştir. Ancak, nitelikli hırsızlık suçundan verilen ceza temyiz edilebilir ve temyiz istemi kabul edilmiştir. Mahkeme kararında, sanığın zorunlu savunma hakkının kısıtlanması ve delillerin yeterli şekilde tartışılmaması nedeniyle hüküm bozulmuştur. 5271 sayılı CMK'nın 288., 294., 301. ve 307/5. maddeleri kararın gerekçesinde açıklanmıştır. Sanığın yeniden yargılanması için dosya 8. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmiştir. Yeniden verilecek hüküm önceki hükümden daha ağır olamaz.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Hükmedilen cezaların miktarı itibariyle 5271 sayılı CMK 286/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle temyiz edilemez olduğu anlaşılmakla, bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz istemlerinin CMK 298. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanığın “..olayı işlediği başka bir suçla karıştırdığı suçu işlemediğine uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğine” dair temyiz dilekçesinde gösterilen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden CMK'nın 288. ve 289. maddeleri kapsamında olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
1-28.06.2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden ve sanığın savunmasının müdafii olmadan alınması suretiyle yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1. ve 289/1-e-h maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Kabule göre de, müşteki ve sanıkların eylem saatine ilişkin açıklamalarının olmadığı, bu hususta kollukta düzenlenen herhangi bir “olay” tutanağının da bulunmadığı ancak, suç saatinin kolluk fezlekesinde saat 05.00, iddianamede saat 01.50 olarak gösterildiği, kolluk tarafından düzenlenen olay yeri inceleme tutanağının ise saat 02.20 düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, eylemin geceleyin işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanıp tartışılmadan hırsızlık suçundan TCK'nın 143. maddesiyle uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün öncelikle bu nedenle CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca tebliğnameye uygn olarak BOZULMASINA, CMK’nın 304/2-a maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için ... 8. Asliye Ceza Mahkemesine, karardan bir örneğin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 5271 sayılı CMK 307/5 maddesi uyarınca yeniden verilecek hükmün önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamayacağının gözetilmesine, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.